Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/16639 E. 2014/5946 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16639
KARAR NO : 2014/5946
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/07/2012
NUMARASI : 2011/43-2012/233

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili davalı borçlu İ.. A..’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 25.3.2009 tarihinde davalı Hacatur Kelleci’ye, onun da 16.11.2009 tarihinde borçlunun avukatı davalı F.. Ş..’a sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu İ.. A.. vekili, tasarrufun borçtan önce yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı H. K. vekili,dava konusu taşınmazı borçtan önce iyiniyetle 60.000 TL bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı F.. Ş.. davalı borçlunun vekili olduğunu, 25.11.2009 tarihine kadar borçlunun durumunun iyi olduğunu, dava konusu taşınmazı 73.000 Dolar ve 30.000 TL ödeyerek aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan sonra doğduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri mahkemece de tespit edildiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır.
Somut olayda 2009/39640 sayılı takip dosyası yönünden borç, 25.9.2009 tanzim 25.11.2009 vadeli 520.000 Dolar meblağlı malen kaydını içeren bonaya, 2009/39780 takip dosyası yönünden ise 655.000 Dolar cari hesap alacağına ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesi ve yargılama sırasındaki beyanları ile İstanbul Başsavcılığına verdiği 17.1.2011 tarihli şikayet dilekçesinde davalı İ.. A..’ın ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu dava dışı Balıkesir A. Tarım Hayvancılık İnş.İç ve Dış Tic. Ltd.Şti. ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin 2008 yılında başlandığını,tarım ürünlerinin alımı satımı ve işlenmesi konusunda karşılıklı sözleşmeler yaptıklarını takip konusu yapılan ve yapılmayan bonoların bu ticari ilişki nedeniyle verildiğini, tarafların cari hesap ilişkisi içinde çalıştıklarını belirterek iptali istenen tasarrufun borçlu ile aralarındaki ticari ilişkiye dayalı borçtan sonra yapıldığını belirterek dava dışı borçlu şirket ile imzaladıkları 24.9.2008, 11.2.2009, 26.5.2009, 9.6.2009, 7.9.2009, 9.9.2009, 3.9.2009 tarihli sözleşme örneklerini sunarak davacı ve davalı borçlunun yönetim kurulu başkanı ve ortağı olduğu dava dışı takip borçlusu Balıkesir A. Tarım Hayvancılık İnş.İç ve Dış Tic. Ltd.Şti.’nin ticari defterlerinin incelenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, borcun doğumuna ilişkin hukukçu bilirkişi H.S. A.’den 17.5.2012 tarihli rapor alınarak borcun tasarruftan sonra doğduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bilirkişinin sıfatı ve raporun yetersizliği, denetime elverişli olmaması nedeniyle hükme esas alınması isabetli görülmemiştir. Ticari hayatta ticari ilişkilere dayalı olarak ileri tarihli bono ve çek düzenlendiği bilinen, uygulaması yaygın ticari bir teamül olduğundan Mahkemece, davacı ve dava dışı Balıkesir A. Tarım Hayvancılık Ltd.Şti’nin ticari defterleri istenerek konusunda uzman mali müşavir veya hesap uzmanı bilirkişiden davacı tarafından sunulan sözleşme örnekleri de incelenmek suretiyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin ne zaman başlandığı, cari hesap ilişkisi bulunup bulunmadığı, tarafların alacak ve borç durumları hususunda rapor alınarak borcun doğumununun saptanması, takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan sonra doğduğunun belirlenmesi halinde şimdiki gibi davanın önkoşul yokluğundan reddine, aksi halde yani ticari ilişki ve borcun tasarruf tarihinde önce doğduğunun belirlenmesi halinde ise mevcut delillere göre diğer iptal koşulları yönünden dosyanın incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.