Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/16575 E. 2013/6110 K. 02.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16575
KARAR NO : 2013/6110
KARAR TARİHİ : 02.05.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; somut olayda, konutta haczedilen mahcuzlar yönünden temyiz konusu dava değeri 1.600,00 TL olduğu, bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından davacı 3.kişi … vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerektiği, davacı 3.kişi … vekilinin temyiz itirazları yönünden ise Fortisbank’tan gelen yazıdan davalı borçlunun keşide etmiş olduğu takip konusu çekin bağlı olduğu hesabın 1.12.2008 tarihinde açıldığı, borçlunun bankaya bildirdiği ev ve iş yeri adreslerinin haciz adresi dışında olduğu,ödeme emri borçlu adına haciz adresindeki konutta kardeşi davacı …’e 20.07.2009 tarihinde; … Halkalı adresinde de tebligat kanununun 21.maddesi gereğince 17.07.2009 tebliğ edildiği, iş yerindeki haczin borçlunun yokluğunda yapıldığı, davacı …’in, borçlunun kardeşi olmakla beraber 20.3.2008 tarihli İTO faaliyet belgesinden Ekvator Tekstil Kumaş Ticareti adı altında … adresinde 21.9.2005 tarihinde işe başladığı, Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen cevapta da 01.03.2008 tarihinde Şişli’den nakil geldiği, 4.3.2010 tarihli yoklama fişinden de haciz adresinde toptan kumaş alım-satımına devam ettiğinin bildirildiği, davacı …’in borcun doğumunda önce ticari faaliyete başladığı ve haciz adresinin bağlı olduğu vergi dairesine nakil aldırdığı anlaşıldığından mahkemece mükellefiyetinin hacizden sonra 4.3.2010 tarihi olarak kabul edilmesinin doğru görülmediği, mahkemece davalı … ve borçlunun tüm ticaret ve vergi kayıtları Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Vergi Dairesinden istenerek, davalı borçlunun
haciz yapılan işyerinde faaliyette bulunup bulunmadığı, kardeşi Tevfik ile ortaklığı veya işyeri devri gibi hukuki muamelede bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan delillere göre,haciz adresinin borcun doğumundan öncesi itibarıyla davacı …’a ait olduğu, haczin borçlunun yokluğunda yapıldığı, borçlunun haciz adresinde ticari faaliyette bulunduğuna ilişkin bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, istihkak karinesinin davacı yararına olup aksinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacı …’ın istihkak iddiasının kabulüne dava konusu mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına, bu malların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı alacaklı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.138,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.