Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/16523 E. 2014/10363 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16523
KARAR NO : 2014/10363
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2012/194-2012/780

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2012/1888 sayılı takip dosyasından davacıya ait işyerindeki kasasından 5.250,00 TL paranın 06.03.2011 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz adresinin borçulya edeme emrinin tebliğ edilen adres olduğu ve mahalde borçulya ait petçok belgenin bulunduğunu, işyerine ait kira sözleşmesinin halen borçlu adına olduğu ve BK’nun 179.maddesine görede davacının borçlardan sorumlu olduğundan bahisle haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, ödeme emirinin haciz adersinde tebliğ edildiği ve borçlu şirketin ticaret sicil adresi olduğu, toplanan delillere göre borçlu ve davacı şirket arasında işyeri devri olduğu ve bu devrin İİK’nun 44. Madde koşullarına uygun yaplımadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgilerden, borçlunun davacıya ait olan “Burgerking” markasını lisans sözleşmesi ile kullanan kişi olduğu,bu bağlamad aralarında 18.09.2009 tarihinde lisans kullanım sözleşmesi yapıldığı, ancak 11.04.2011 tarihinde bu sözleşmenin fesh edilerek 01.08.2011 tarihinden itibaren işletmeye davacnın devam edeceğinin kararlaştırıldığı ve bu tarih itibari ile de davacının hacız adresinde vergi kaydı çıkartarak faaliyete başladığı anlaşılmaktadır. Takip konusu borç ise bu tarihten sonra 14.12.2011 tarihli çekten kaynaklanmaktadır.Borcun bu tarihlerden önce doğduğu iddia ve ispat edilemmiştir. Borçlu ve davacı şirketler arasında organik bir bağ da bulunmamakta olup ödeme emride tesbitlerin aksine haciz adresinde tebliğ edilmemiştir.
Bu maddi hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde, davacı 3.kişi şirketin borcun doğumundan önce borçlu ile yaptğı lisans sözleşmesini fesh ederek kendi adına işletmeye devam ettiği bu anlamda BK’nun 179. Maddesi (BK’nun202)gereğince borçlardan sorumlu olmasının söz konusu olamayacağı sabittir .
Mahkemece, davacı 3.kişinin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşencelerle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.