Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/16249 E. 2013/18009 K. 19.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16249
KARAR NO : 2013/18009
KARAR TARİHİ : 19.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ve davalı … vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davacı vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.12.2013 Salı günü davacı vekili Av. … ve davalı … vekili Av. … geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili; davalı …’nun müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklarını tahsil edemediklerini, ancak borçlu davalının davalı … adına taşınmaz satın aldığını, bu taşınmazın daha sonra diğer davalı …’ye satıldığını öne sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı borçlu adına tapuya tescilini, Ya da kendilerine cebri icra yetkisi tanınmasını talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından ve vekalet ücretine yönelik olarak da davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekili ile davalı … vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava İİK.nın 277
ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İİK.nun 284. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Somut olayda 2440 sayılı parselin aslında borçlu davalı tarafından satın alındığı halde davalı … adına tescil edildiği ve daha sonrada yine muvazaalı olarak diğer davalı …’na satıldığı öne sürülerek bu satışlara ilişkin tasarrufun iptali istenilmiştir. Dava konusu 2440 sayılı parselin ilk satış tarihi 26.08.2004 olup iptal davası ise 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 16.06.2010 tarihinde açılmıştır. Bu durumda mahkemece 5 yıllık sürenin geçmesi nedeniyle hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu işin esasına girilerek kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmakla hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 990.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı …’na verilmesine, 990.00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı ve davalı …’ndan alınmasına, 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.