Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/15929 E. 2014/4847 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15929
KARAR NO : 2014/4847
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2011/910-2012/1077

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Ankara 29.İcra Müdürlüğünün 2011/1532 sayılı takip dosyasından, 12.10.2011 tarihinde davacı şirkete ait malların haczedildiğini, davacı şirketin borçlunun ticari defterlerini tutan muhasebe firması olduğu ve 2005 yılından beri haciz adresinde faaliyette bulunduğunu belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu şirketin ticaret sicil adresinin haciz adresi ile aynı olduğunu, haciz sırasında borçluya ait belgelerin bulunduğunu, aralarında organik bağ olduğunu ve istihkak iddiasının mal kaçırma amacı ile ileri sürüldüğünden haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, haciz adresinin borçlunun resmi kayıtlarda belirttiği adres olduğu dava dilekçesi kapsamı ile de aynı adreste faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığı, sunulan faturaların her zaman temini mümkün, istihkak iddiasının mala kaçırma amacı ile yapıldığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz 12.10.2011 tarihinde borçlu ve davacıların birlikte kullandıkları anlaşılan yerde yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesi 2.cümlesi gereğince borçlu ile 3.kişi malı birlikte elde bulundurmaları halinde mal borçlu elinde sayılır ve mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır.Karine aksinin davacı 3.kişi tarafından her türlü delil ile ispatlanması olanakladır.
Dosya içerisinde ticaret sicil kayıtalarından, davacı şirketin haciz adresinde 2005 yılından beri muhasebeci olarak faaliyette olduğu, borçlu şirketin aynı adrese 14.10.2009 tarihinde geldiği ve 19.10.2009 tarihli vergi yoklama fişine göre de borçlu şirketin adresin bir odasını kullandığı, toptan akaryakıt satışı ile ilgilendiği bir bilgisayar 4 koltuğunun olduğu tesbit edildiği anlaşılmıştır. Davacı şirketi hacizli mallara ilişkin olarak borcun doğumundan önce 2004, 2005 ve 2006 tarihinde düzenlenmiş faturalar sunmuş ve futuralar düzenleyen firmalarca teyid edilmiştir.
Bu durumda, davacı 3.kişinin karine aksini ispatladığının kabulü gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 01.04.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.