Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/15911 E. 2013/2029 K. 21.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15911
KARAR NO : 2013/2029
KARAR TARİHİ : 21.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili davalı …’nın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait şirket paylarını davalı … İnşaat Plastik Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.ne devrettiğini, taşınmazlarını ise diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar …, … ve … davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar ise cevap vermemiştir.
Mahkemece tasarrufların mal kaçırmak amacı ile yapılması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı yasanın 282. maddesi uyarınca iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılması gerekir. Bunlardan başka kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. Somut olayda
borçlu olduğu bildirilen … dava konusu 354 ada 395 sayılı parsel üzerindeki … sayılı parsel üzerindeki 1 nolu garajı ve 13 nolu meskeni …’ya, onun tarafından …’ya satıldığı, Talip Yaşamalı tarafından 13 nolu meskenin davalı … Özgüel’e, 1 nolu garajı ile 11 nolu dükkanın ise davalı …’ya satıldığı, 166 ada 63 sayılı parselin yine borçlu davlı tarafından … ’a satıldığı, onun tarafından da davalı …’a satıldığı, borçlu davalı tarafından kendisine ait Mala İnşaat Plastik Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.ndeki paylarının …’e satıldığı halde borçlu ile doğrudan işlemde bulunan 3. kişi konumundaki şahıslar davaya dahil edilmemişlerdir. Bu nedenle borçlu … ile aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle…,…,… ve …’e dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanması, ondan sonra davanın esasına girilip hüküm kurulması gerekirken bu yönler gözardı edilerek taraf teşkil sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.