YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15756
KARAR NO : 2014/4841
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
MAHKEMESİ :Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :26/06/2012
NUMARASI :2011/56-2012/579
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2010/16805 sayılı takip dosyasından, 13.01.2011 tarihinde davacı şirkete ait malların haczedildiğini, davacı şirketin borçlunun takibin borçlusu iken hakkında verilen iflas erteleme kararı ile İİK’nun 179/b maddesi gereğince bütün takiplerin durduğunu ve mallar üzerinde tedbir kararı bunulduğunu belirterek İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davaya konu malların borçlular A. Ç. T. ve A. K. T.’ın borcundan dolayı haczedildiğini, borçluların bu adreste şahsi olarak faaliyette bulunduklarını, mülkiyet karinesinin borçlular lehine olduğunu ve karine aksini ispata elverişli delil sunulmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarından davacı şirketin ticari defterlerinin kapanış tastiklerinin olmadığı, bir tarihli fatura dışındaki faturaların kaydedildiğinin anlaşıldığı, bu faturanın da hacizli mallara uygun olup olmadığı belli olmadığı ve karine aksinin ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
1-Dava konusu haciz, 13.01.2011 tarihinde borçlu ve davacıların birlikte kullandıkları anlaşılan yerde yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesi 2.cümlesi gereğince borçlu ile 3.kişi malı birlikte elde bulundurmaları halinde mal
borçlu elinde sayılır ve mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Karine aksinin davacı 3.kişi tarafından her türlü delil ile ispatlanması olanaklıdır.
Haczin gerçekleştiği taşınmazdaki fabrika, borcun doğumundan çok önce davacı şirket tarafından satın alınmıştır. İflas Dairesince davacı ile ilgili yapılan tesbitte, hacizli malların davacıya ait olarak tesbitinin yapıldığı görülmektedir. Davacı hacizli mallara ilişkin olarak yine borcun doğumundan çok önce düzenlenmiş faturalar sunmuştur. Bu faturalardan biri dışındakilerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların hacizle uyumlu olduğu, ancak tam tesbitin yapamayacağını belirten bilirkişinin uzmanlığının iktisat olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılacak işi, borcun doğumundan sonra düzenlenen 09.11.2010 tarihli fatura ile defter kaydı bulunmayan fatura dışındaki diğer faturalarda yer alan malların haczedilen mallara uygun olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile gerekirse mahallinde keşif yapılarak ve iflas dosyasındaki tespit de dikkate alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.
2-Dava konusu Komatsu marka forklift üzerindeki haciz, yargılama sırasında 25.03.2011 tarihinde alacaklının talebi ile kaldırıldığından, bu hacizli mal yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsiz olmuştur.
Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 1.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.