Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/15210 E. 2014/213 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15210
KARAR NO : 2014/213
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2012
NUMARASI : 2009/504-2012/296

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş vekili ve davacılar Emine ve K.. K.. vekili ve davacı S.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı Emine ve K.. K.. vekili, davacı Emine’nin kaldırımda yürüdüğü sırada kaza yapan davalıların araçlarının davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Emine için 1.000 TL. maddi, 40.000 TL. manevi, davacının eşi Kemalettin için 5.000 TL. manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,birleştirilen dosyada ise 77.480 TL. maddi tazminatın birleştirilen dosya davalılarından tahsilini talep etmiş, ,ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 5.960 TL. arttırarak 84.440,20 TL. olarak ıslah etmiştir.
Birleştirilen dosya davacısı S.. Ç.. vekili asıl dosyada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL. maddi, 45.000 TL. manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, birleştirilen dosyada 35.588,84 TL. tazminatın birleştirilen dosya davalılarından tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 1.644,68 TL. artırarak toplam 38.233,52 TL. olarak ıslah etmiştir.
Birleştirlen dosya davalısı Yapı kredi sigorta A.Ş. vekili, kazaya neden olan aracın İhtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduklarını, zorunlu mali sorumluluk sigortası limiti üzerinde kalan miktardan poliçedeki limitle sorumlu olduklarını, davacıların davasının ve ıslah edilen miktar yönünden zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,asıl dava yönünden, davacı Emine ve K.. K..’nun A.. A.. ve M.. B.. hakkında açtığı davanın husumet yönünden reddine, diğer davalılar yönünden 816 TL. maddi, Emine için 8.000 TL. Kemalettin için 1.000 TL. manevi tazminatın davalılar T. K. ve A. A.Ş. den tahsiline, birleştirilen dava yönünden E.. K..’nun dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği 83.440,00 TL. maddi tazminatın L.sigorta A.Ş. 40.000 TL., Yapı Kredi Sigorta A.Ş. 20.000 TL. ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan tahsiline, davacı S.. Ç..’ın asıl davasında A.. A.. ve M.. B.. hakkında açtığı davanın husumet yönünden reddine, 1.000 TL. maddi, 7.000 TL. manevi tazminatın davalılar Türkay Kirtiz ve Ages A.Ş.’den tahsiline, birleştirilen dava yönünden davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine, S.. Ç..’ın dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği 37.233.52 TL. maddi tazminatın diğer davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekili ve davacılar Emine ve K.. K.. vekili ve davacı S.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekili ve davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı sigorta şirketinin temyiz itirazları yönünden; Dava, trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız eylemden doğan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı, zarar görenin zararı ve tazminat sorumlusunu öğrendiği günden başlayarak Karayolları Trafik Kanununun 109/1. maddesinde iki yıl olarak öngörülmüş, 109/2.maddesinde dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı belirtilmiştir. Davacıların yaralanmasına neden olan trafik kazası 10.05.2004 tarihinde meydana gelmiş, asıl dava 01.06.2004 tarihinde açılmış bu davada dava sigorta şirketine ihbar edilmiş, yargılama aşamasında 30.9.2009 tarihinde ATK’dan maluliyet raporu alınmış, davacı 14.10.2010 tarihinde ek dava açmış, 12.4.2011 tarihinde de ıslah dilekçesi vermiş, davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekili süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuş, ek davanın açıldığı tarihte ve ıslah dilekçesinin verildiği tarihte 2918 sayılı yasanın 109/2. maddesinde belirtilen ceza zamanaşımı süresi dolmuştur.
Ancak bazı hallerde, zararın öğrenilmesi, onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamındadır, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hal ve şartların öğrenilmesi, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterlidir.
Buna karşılık ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık “gelişen durum” ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacağı için zamanaşımı süresi bu gelişen durumun durduğunun veya ortadan kalktığının öğrenilmesiyle birlikte işlemeye başlayacaktır. (HGK, 15.11.2000 gün ve: 2000/21-1609 K: 2000/1699, 4.HD 13.05.1980 gün ve 1980/3493-6206 sayılı; 26.01.1987 gün, 1986/7532 esas, 1987/485 karar sayılı kararı).
Dava konusu olay yönünden olay tarihinde yürürlükte olan ceza yasasına göre ceza zamanaşımı süresi dolmuş,davalı tarafından süresinde zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Ancak gelişen durumun varlığı halinde gelişen durumun sona ermesinden itibaren 2918 sayılı yasanın 109/1. maddesinde belirtilen 2 yıl içinde dava açılması gerekir. Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir.
Dosyada bulunan raporların incelenmesinden davacı Emine’nin ilk maluliyet raporunun ATK’dan 30.09.2009 tarihinde alındığı, raporda %17.2 oranında maluliyetinin bulunduğu belirtilmiş olup raporlardan yaralamanın hangi tarihte tedaviyle tamamen sona erdiği, bu yaralanmadan dolayı gelişen bir durum olup olmadığı, varsa hangi tarihte gelişen durumun sona erdiği; diğer bir anlatımla, daimi iş gücü kaybının kesin olarak belirlenebilmesi için tedavilerinin ne zaman sona ereceği ve kesin maluliyet oranının hangi tarihte belirlenebileceği anlaşılamamaktadır. Mahkemece dosya tümü ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek; davacı Emine’nin yaralanması nedeniyle tedavileri tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı, gelişen bir durum bulunup bulunmadığı,tedavilerinin ne zaman sona ereceği, vücut çalışma gücü kaybının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği konusunda rapor alınmalıdır. Mahkemece bu hususta gerekli araştırmalar yapılarak davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş.’in zamanaşımı def’i değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacıların diğer temyiz itirazları yönünden; – Davalı L. sigorta A.Ş. kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup birleştirilen dosya davalısıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99/1.maddesinde “sigortacının, kendisine tazminat ödenmesi için gerekli ihbar yapılıp, belgenin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapacağı” hükme bağlanmıştır. Davalı sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Davacılar tarafından açılan davaların birleştirilmesi kararından sonra dava davalı L. Sigorta A.Ş. ihbar edilmiş olduğundan davalı L. sigorta A.Ş.nin ihbar dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü sonra temerrüte düşeceğinin kabulü ile bu tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde birleştirilen dava tarihinden faiz uygulanması isabetli değildir.
4-Davacı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. kazaya neden olan aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olup davacı E.. K.. tarafından talep edilen tazminatın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limiti üzerinde kalan 20.000 TL. dan birleştirlen dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumlu tutulmuştur. İhtiyari mali sorumluluk sigortasına uygulanacak hükümleri düzenleyen 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 100ncü maddesinde aynı kanunun 98 ve 99 ncu maddelerine atıf yapılmamış olması ve genel şartlarda da bu hükümlere paralel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu tür sigortada tazminat alacağının muacceliyeti genel hükümlere göre saptanmalıdır. Davacı tarafından açılan ilk dava davalı sigorta şirketine ihbar edildiğine göre davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. ihbar tarihinde temerrüte düştüğünün kabulü ile ihbar tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde birleştirilen dava tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin ve davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar E.. K.. vekili ve davacı S.. Ç.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabul şekline göre davacı E. K.vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar Emine, Salime, Kemalettin ve davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş’ye geri verilmesine 14.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.