Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/14950 E. 2012/14031 K. 13.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14950
KARAR NO : 2012/14031
KARAR TARİHİ : 13.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.11.2012 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların işleteni-sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek 2.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile araç hasarından doğan maddi tazminat tutarını 6.118,00 TL olarak artırmıştır.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre davanın kısmen kabulüne 899,91 TL maddi tazminatın davalılardan ve 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacının kaza sonrasında yaralandığı, tedavi gördüğü ve bir süre çalışamadığı belirtilerek uğranılan tüm maddi zararlar yönünden 2.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiştir. Öncelik dava dilekçesinin maddi tazminat yönünden uğranılan hangi zarar için ne miktarda tazminat talep edildiğinin açıklatılması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece işgücü kaybı tazminatı belirlenmiştir. Bu yönden bir usulsüzlük bulunmamakla beraber, tedavinin kapsamı ve niteliğine göre yapılacak faturalandırılabilenler yanında yol, pansuman, refakatçi gibi faturalandırılamayan giderler olacağı da şüphesizdir. O halde davacının yaralanması dikkate alınarak alanında uzman hekim bilirkişiden bu konularda yapılan tedavi giderlerinin belirlenmesi için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.