Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/14928 E. 2013/3211 K. 11.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14928
KARAR NO : 2013/3211
KARAR TARİHİ : 11.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Hükmüne uyulan Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 22.6.2007 tarih 2007/3929 Esas 2007/9557 Karar sayılı bozma ilamında özetle “İİK 284.maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları 5 yıllık hakdüşürücü süre geçirilerek açıldığından davacı vekilinin tasarrufun iptali talebine yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak davacı taraf davada tasarrufun iptali talebi yanında aynı zamanda halen davalı borçlulardan … ve … San ve Tic AŞ. adına tescilli bulunan bir kısım taşınmazların bu davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tescilini de istediği halde mahkemece bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gereğine değinilmiştir. Davacı ve davalılar … ve … Makine San ve Tic AŞ. vekillerinin karar düzeltme talepleri üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 28.11.2007 tarih 2007/12417 Esas 2007/15017 Karar sayılı ilamı ile davacı ve davalardan … vekilinin tüm karar düzeltme itirazların reddine, ancak davacı tarafça karar düzeltme ekinde sunulan İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/833 Esas 2006/656 Karar
ve 7.12.2006 tarihli ilamından davalı … Makine San ve Tic AŞ’nin iflasına karar verildiği ve 1.alacaklılar toplantısının yapıldığı anlaşıldığından bu davalı hakkında İİK 194.madde uyarınca işlem yapılmak üzere Dairenin bozma ilamına ilaveten yerel mahkeme kararının resen bozulmasına, bozma neden ve şekline göre … Makine San ve Tic. AŞ.’nin karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yerolmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalılar … AŞ, … AŞ ve … yönünden verilen önceki hüküm kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yerolmadığına, davacının diğer davalılar … AŞ ve …’den alacaklı olduğu kesinleşen mahkeme kararı ile sabit ise de bu alacağın yasal yollarla davalıların uhdesine geçen tapu kaydının iptali için bir neden olamayacağı, alacağın yasal yollarla tahsili mümkün olup tapunun iptalini sağlamayacağı gerekçesiyle davalılar … AŞ ve … hakkındaki tapu iptali tescil davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davalarda amaç, borçlunun haciz veya iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarruflarının geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını, dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini temindir. Bunun için yasa koyucu 278.maddede mutlak batıl olan tasarrufların iptalini, 279.maddede aciz halinde iken yapılan tasarrufların iptalini, 280.maddede de ödeme gücünü yitiren borçlunun iyiniyetli kimseden ya da basiretli bir tacirden beklenmeyecek tasarruflarla mevcudunu eksiltmesi 3.kişinin de bu durumu bilmesi veya bilmesi gerektiği hallerdeki tasarrufun iptalini düzenlemiştir.
Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin 1991 yılında doğan ve 2007 yılında kesinleşen ilam alacağının tahsili amacıyla davalı borçlular … ve … San ve Tic. AŞ’nin diğer davalılar … Kimya Ürünleri Tic. San. AŞ., … Yapı Endüstri ve Tic. AŞ ve …’e yaptığı taşınmaz hisse satışlarına ilişkin 16.12.1996, 16.1.1997 ve 26.3.1998 tarihli tasarrufların iptalini talep etmiştir. Eldeki davanın bu nedenle bir bütün olarak tasarrufun iptali davası olduğu göz önüne alınarak yerel mahkemenin bozma ilamı öncesi değerlendirdiği gibi davanın
hakdüşürücü süre yönünden reddine ilişkin kararının onanması ile yetinilmesi gerekirken, davacının aynı zamanda davalı borçlular üzerinde kayıtlı aynı taşınmazın bakiye hisselerin iptali ile davacı adına tapuya tesciline ilişkin talebinin farklı bir dava konusu gibi değerlendirilerek bozma hükmü kurulması yerinde görülmemekle birlikte mahkemece bozma ilamına uyulmakla davacı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 11.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.