Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/14864 E. 2012/13069 K. 26.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14864
KARAR NO : 2012/13069
KARAR TARİHİ : 26.11.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (üçüncü kişi) vekili, … İcra Müdürlüğü’nün 2008/3 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, … İcra Müdürlüğü’nün 2008/70 Talimat sayılı dosyasında yapılan 24.01.2008 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın süresinde açılmadığını, borçlu ve üçüncü kişi arasında yakın akrabalık bağı bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiş, sonraki aşamalarda ise borcun haricen ödendiğini, tarafların anlaştığını, ibraname düzenlendiğini, buna göre üçüncü kişinin davadan vazgeçeceğini ve tarafların masraf ve vekalet ücreti talep etmeyeceğini belirterek davanın vazgeçme nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin uygulandığı iş yerinin ve mahcuzların davacıya ait olduğu, alacaklı vekilinin de kabul ettiği üzere takip konusu borcun ödendiği “ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemize ait 27.01.2012 gün, 2010/5963–2011/500 sayılı ilamı ile; icra takibine konu borcun tamamının ödenip ödenmediğinin araştırılarak, sonucuna göre davanın konusuz kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiş, Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda: “icra takibine konu borcun haricen ödendiği ve alacaklı vekilinin borçluyu ibra ettiği, davanın konusuz kaldığı, diğer yandan dava konusu haczin üçüncü kişinin adresinde yapıldığı ve sunulan fatura ve resmi belgelerden mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğunun anlaşıldığı“ gerekçesi ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, uyulan bozmaya göre; davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dava konusu hacizde takip borçlusu hazırdır ve üçüncü kişi ile akraba oldukları yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Buna göre somut olayda, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. İspat yükü altında olan üçüncü kişinin sunduğu faturalar borcun doğumundan sonra düzenlenmiş olup her zaman temini mümkün belgelerdendir.
Bu koşullarda davanın açılmasına neden olan tarafın üçüncü kişi olduğu, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılarak, dava değeri üzerinden karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanacak nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı alacaklıya verilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Davalı alacaklı vekilinin, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 3.bendindeki “Yürürlükteki tarifeye göre belirlenen 360,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine; “Karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan 2.017,80.-TL nispi vekâlet ücretinin davacı üçüncü kişiden alınarak davalı alacaklıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 26.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.