Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/14787 E. 2014/3808 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14787
KARAR NO : 2014/3808
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2012
NUMARASI : 2011/1287-2012/1276

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Bakırköy 15.İcra Müdürlüğünün 2011/10581 sayılı takip dosyasından, davacıya ait fabrikadaki makine ve teczizatın 07.12.2011 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun adresinde yapıldığını, haciz sırasında mahalde borçlu şirkete ait belgelerin bulunduğunu ve istihkak iddiasının kötü niyetle yapıldığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dosyaya sunulan belgeler ile haciz tutanağında geçen makine bilgilerinin ayırt edici özellik yönünüden birbiri ile uyumlu olmadığı, finansal kiralama konusu malların mülkiyetinin henüz davacıya geçmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtğı istihkak istemine ilişkindir.
Dava konusu haczin yapıldığı adresin, ticaret sicil kayıtları ve diğer sunulan belgelere göre davacı 3.kişi şirketin de adresi olduğu, 07.12.2011 tarihli haciz tutanağı içeriğinde de kapıdaki güvenlik görevlilerinin aynı adresi borçlu adresi olarak gösterdiği ve mahalde borçlu şirkete ait belgelerin bulunduğu görülmüştür. Bu durumda hacizli malların borçlu ve davacı 3.kişinin birlikte elde bulundurduklarının kabubulü gerekir. İİK’nun 97/a maddesi 2.cümlesi gereğince borçlu ile 3.kişi malı birlikte elde bulundurmaları halinde mal borçlu elinde sayılır ve mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Karine aksinin davacı 3.kişi tarafından hertürlü delille ispatlanması olanaklıdır.
Davacı 3.kişi, hacizli mallara ilişkin olarak finansal kiralama sözleşmeleri sunmuştur. Sözleşmeye göre süreler dolmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, inceleme dosya üzerinde yapılmış ve haciz tatunağı ile sözleşme eki faturalar karşılaştırmış ise de yapılan inceleme yeterli görülmemiştir.
Yapılacak iş, davacı tarafından sunulan sözleşme konusu malların mülkiyetinin davacıya geçip geçmediği, ilgili finansal kiralama şirketlerinden sorularak geçtiğinin tesibiti halinde, mahallinde hacizli mallar üzerinde teknik bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, sunulan ve mülkiyeti davacıya geçen malları kapsayıp kapsamadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkati alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temiyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 18.03.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.