YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14701
KARAR NO : 2014/2953
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2012
NUMARASI : 2011/81-2012/181
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu S.. B..’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 26.2.2008 tarihinde eniştesi davalı M.. U..’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar vekili,dava konusu taşınmaza davacı tarafından 24.5.2000 ve 4.3.2005 tarihlerinde haciz konmasına rağmen satış istenmediğinden haczin düştüğünü, satış bedeli ile borçların ödendiğini,taşınmazın üzerindeki ipoteklerle birlikte alındığını ve ipoteklerin davalı Mehmet tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia,savunma, toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen gerçek bedeli arasında fahiş fark bulunduğu, bu durumda tasarrufun İİK’nin 278.madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri alacaklı tarafından borçlu hakkında düzenlenmiş kat’i (İİK 143) veya geçici (İİK 105) aciz belgesinin sunulması gereğidir. Bu husus dava koşulu olduğundan varlığı mahkemece res’en araştırılmalıdır. Somut olayda, davacı tarafından sunulmuş kat’i aciz belgesi bulunmadığı gibi İİK’nin 105.maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliği taşıyan haciz tutanağı da bulunmamaktadır. Takip dosyası içeriğinden davalı borçlu adına Çerci Köyü.. parselde kayıtlı taşınmaz üzerine davacı tarafından konulmuş 16.9.2008 ve 1.3.2011 tarihli hacizler olduğu ve kıymet takdiri işlemlerinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, davacıya kat’i ve veya geçici aciz belgesi sunması için uygun bir süre verilmesi, aciz belgesi sunulduğu takdirde şimdiki gibi davanın İİK’nun 278/3-1,2. ve 280/1.maddeleri gereğince kabulüne, aksi takdirde davanın önşart yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de; tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Somut olayda takip konusu alacak miktarı 2.600,00 TL olup tasarrufun değerinden daha düşük olduğundan, harç ve vekalet ücretinin bu değer üzerinden hesaplanması gerekirken dava değeri olarak gösterilen 10.000,00 TL üzerinden hesaplama yapılması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 4.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.