YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14563
KARAR NO : 2014/3017
KARAR TARİHİ : 05.03.2014
MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2012
NUMARASI : 2011/414-2012/206
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Diyarbakır 3.İcra Müdürlüğünün 2011/3369 sayılı takip dosyasından, davacıya ait hak ve alacakların haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, takibin işçilik alacaklarına ilişkin olduğunu, borçlu ve 3.kişi arasındaki devirlerin danışıklı ve mal kaçırma amacına yönelik olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu ve davacı arasındaki devir sözleşmesinin BK’nun 179.madde anlamında işyeri devri olmadığı, sözleşmede böyle bir ibarenin yer almadığı sadece işletme hakkı ve demirbaşların devir edildiği, hasılat kirası gibi bir durum olduğundan, icra müdürünün davacı şirketin hak ve alacaklılarına haciz konulmasının hatalı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Takip dayanağı, işçilik haklarından kaynaklanaklanan ilamlı takip olup, takibe konulan ilama ilişkin dava açma tarihi 21.01.2011 dir.Borçlu şirkete ait hastane işyerinin, işletme hakkı ve demirbaşları borcun doğumundan sonra 21.04.2011 tarihinde borçlu tarafından davacı 3.kişiye devredilmiştir. Noterde yapılan bu devir sözleşmesi işyeri devri niteliğindedir. İşyeri devri İİK’nun 44.madde koşullarına uygun yapılmadığı gibi BK’nun 179 (YBK’nun202).maddesi gereğince iş yerini devir alan davacı devir aldığı işletmenin borçlarından sorumludur.Bu sorumluluk sadece devir aldığı şeylerle sınırlı olmayıp devralanın tüm aktifleri ile sorumlu olduğu bir sorumluluktur.Öte yandan devir sözleşmesinde yer alan geriye dönük borçlardan borçlu şirketin sorumlu olacağına dair hüküm sözleşmenin tarafları yönünden bir anlam ifade ettiği halde alacaklı yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, 3.kişinin dava dışı kurum ve kuruşlardaki hak ve alacaklılarının haczi mümkün olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.03.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.