Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/14415 E. 2014/2949 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14415
KARAR NO : 2014/2949
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2012
NUMARASI : 2010/585-2012/211

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu A.. K..’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla üzerinde sekiz adet bağımsız bölüm bulunan taşınmazını 6.6.2007 tarihinde amcasının oğlu davalı İ.. K..’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı borçlu A.. K.. savunma yapmamıştır.
Davalı İ.. K.. vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı borçlunun 3.kişiye olan borcunu üstenerek aldığını, müvekkili ile davalı borçlunun yasanın belirlediği derecede akrabalık bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacı vekiline yedi celse aciz belgesi sunması için kesin süre verilmesine rağmen davacının 1,5 yıllık süre içinde dava şartı olan kesin veya geçici aciz belgesi sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nin 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaları elinde geçici (İİK.nin 105) veya kat’i (İİK.nin 143.) haciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Somut olayda, kesin veya geçici aciz belgesi ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Takip dosyası kapsamından, borçlu adına
kayıtlı olup davacı tarafından haciz konulan Tunceli, Atatürk Mahallesi, 1067 ada, 1 parseldeki taşınmaz hissesi ile bir araç ve Tunceli, Kapuzlar Köyü’ndeki miras hisselerinin değeri ile üzerindeki davacıdan önce konulan haciz ve rehin miktarı göz önüne alındığında, takip konusu alacağı karşılamayacağı, 26.7.2011 tarihli haciz tutanağının İİK’nin 105. madde kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir (Dairemizin 8.2.2010 tarih ve 2010/4647-6639 E-K ve 21.11.2011 tarih 2011/5809-10888 E-K sayılı ilamları da aynı mahiyette olup emsal niteliktedirler).
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 4.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.