Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/14407 E. 2014/4330 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14407
KARAR NO : 2014/4330
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ :Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :22/12/2011
NUMARASI :2010/262-2011/612

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, davalı vergi idaresinin yaptığı takip sırasında, borçlu şirketten satın aldığı ancak borçlunun işleri aksamasın diye ariyet olarak bıraktığı demirbaşların haczedildiğini belirterek 6183 sayılı Yasa’nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu şirketin tüm demirbaşlarını vergi borcuna karşılık teminat olarak gösterdiğini, daha sonra davacıya yapılan satışın muvazalı olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre,istihkak iddia edilen malların borçlu tarafından özel okul olarak kullanılan binanın ayrılmaz parçaları olduğu, sökülüp ayrılmadan yerlerine monteli olarak davacıya satışının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, menkul mülkiyetinin teslimle alıcıya geçtiği,şekli işlemlerle mülkiyetin davacıya geçtiğinden söz edilemeyeceğinden bahisle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin 6183 sayılı Yasa’nın 66.maddesine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz için 12.05.2010 tarihinde borçlu şirketin adresinde yapılmıştır. Mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararındır. Yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir.
Davacı 3.kişi şirketin, borcun doğumundan sonra borçlu şirkete ait demirbaşların tümünün satın alıp daha sonra borçluya ariyet olarak bırakması danışıklı işlem niteliğinde olup alacaklı yönünden sonuç doğurmaz.
Ancak, davacı tarafından sunulan Kocaeli 1.Vergi Mahkemesinin 2013/196 Esas ve 483 Karar sayılı ilamı ile haciz yapılan adresteki taşınmazda bulunan ve bu davanın da kısmen konusu olan kapı, pencere, kazan dairesi ve soğuk hava deposunun taşınmaz maliki olan M.T.r Ö. ve M. S. Ö.k’e ait olduğuna kara verildiği görülmüştür. Anılan kararın kesinleşmesi halinde bu ilamda taşınmaz maliklerine ait olduğuna karar verilen malları yönünden hacizler geçersiz olacağı gibi davacının taraf sıfatıda kalmayacaktır.
Yapılacak iş, Kocaeli 1.Vergi Mahkemesinin 2013/196 Esas ve 483 Karar sayılı ilamının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmiş ise anılan ilamda geçen hacizli mallar yönünden davanın ön koşul yokluğundan reddi ile bu mallara isabet eden miktar üzerinden maktu vekalet ücretine, kalan mallar yönünden ise şimdiki gibi davanın reddi ile nisbi vekalet ücretine hükmedilmeli, kararın kesinleşmemiş olması halinde ise bekletici mesele yapılarak kesinleşen sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temiyz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 25.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.