Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/14350 E. 2012/13964 K. 12.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14350
KARAR NO : 2012/13964
KARAR TARİHİ : 12.12.2012

MAHKEMESİ : Büyükçekmece Asliye 3. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davacıların desteğinin davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araç içerisinde geçirdiği kazada vefat ettiğini belirterek davacıların her biri için 5.000,00.-TL destek tazminatı, yine her biri için 15.000,00.-TL manevi tazminat ve defin gideri olarak da 3.000,00.-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
Davalılar … ve … ile … Sigorta A.Ş. vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile eş için 21.131,33.-TL,… için 4.460,14.-TL, … için 6.187,10.-TL destek tazminatı, eş için 5.000,00.-TL, çocukların her biri için 7.500,00.-TL manevi tazminat ve 1.500,00.-TL defin giderinin manevi tazminattan sigorta şirketi dışındaki davalılar sorumlu tutularak ve sigorta şirketi yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, destekten yoksun kalma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Adli yardım, esasen haklı bir kimsenin, fakirliği nedeniyle, bir davanın gerektirdiği harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır (HUMK md. 465-472).
Adli yardımın kabulü halinde HUMK’nın 466/1. maddesi (HMK md. 335/I-a) gereğince bütün yargılama harç ve masraflarından geçici olarak muafiyet sağlanır. Somut olayda davacı açıkça dava dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunmuş, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu tazminat miktarları için gerekli olan Harçlar Kanununun 28/I-a maddesinde belirlenen nispi harcı yatırmaksızın davasını açmıştır. Mahkemece davacı vekilinin adli yardım konusundaki talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin yargılama sonlandırılmıştır. Bu durumda mahkemece öncelikle adli yardım konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, adli yardımın reddine karar verilmesi halinde ise Harçlar Kanunu’nun 28, 30, 32 ve 127. maddeleri gereğince işlem yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2-Kabule göre de, mahkemece maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve adli müzaharet talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği ve harç tamamlattırılmadan karar verildiği gerekçesi ile 1.100,00.-TL maktu vekalet ücretine karar verilmiş ise de, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davalarda, davanın kabulü ya da reddi halinde, her iki istem için de ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Maddi tazminat isteminin kabul edilen kısmı için davacılar lehine nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği gibi, manevi tazminat isteminin kabulü nedeniyle kabul edilen kısım yönünden de davacılar lehine nispi vekalet ücretine karar verilmesi ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi hükümlerinin dikkate alınması gerekir, anılan bu husus göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.