Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/1417 E. 2012/4547 K. 12.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1417
KARAR NO : 2012/4547
KARAR TARİHİ : 12.04.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Konya 8.İcra Müdürlüğü’nün 2009/11895 sayılı takip dosyasından 26.1.2010 tarihinde haczedilen 50 FA 770 plakalı aracın müvekkilince 15.2.2010 tarihinde borçludan satın alındığını, süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczin 27.1.2011 tarihinde düştüğünü, haczin 31.1.2011 tarihinde araç müvekkili adına kayıtlı iken yenilendiğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, dava konusu aracın trafik kaydı üzerine 26.1.2010 tarihinde haciz şerhi konulduğunu, aracın bulunamaması nedeniyle fiilen haczedilemediğini ve bu nedenle haczin 31.1.2011 tarihinde yenilendiğini, davacının aracın hacizli olduğunu bilerek satın aldığını, dolayısıyla borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece HMK’nun 116.maddesindeki dava şartlarının mevcut olması nedeniyle evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda aracın trafik kaydına ilk olarak 26.1.2010 tarihinde haciz konulduğu, davacının aracı 15.2.2010 tarihli noter satış sözleşmesiyle haczinden sonra satın aldığı, ancak tescil işleminin yaptırılmaması nedeniyle haciz işleminin 31.1.2011 tarihinde yenilendiği, davanın 15.2.2010 tarihli noter satışından itibaren 7 gün içinde açılmadığı gerekçeleriyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96.vd.maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 320/1.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebileceği hükme bağlanarak basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde dosya üzerinden karar verilmesi mümkün hale getirilmiştir. Bu sebeple, dilekçelerin verilmesi aşamasından sonra dilekçeler ve dosyada yer alan deliller yeterli görülüyorsa ayrıca ön inceleme yapmadan ve duruşma açmadan da karar verilebilir. Ancak somut olayda davacı 3.kişi 22.1.2010 tarihinde haczedilen dava konusu aracın hacizden sonra 15.2.2010 tarihinde borçludan noter satış sözleşmesiyle satın alındığını ancak satış istenmediği için haczin düştüğünü, araç üzerine daha sonra 27.1.2011 tarihinde yeniden haciz şerhi (yenileme haczi) konulduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiğinden tarafların delilleri toplandıktan ve istihkak davalarında dava değerinin, alacak tutarı ile haczedilen malın değerinden hangisi az ise o değer olduğu gözönünde tutularak haczedilen mal değerinden daha az olduğu anlaşılan alacak değeri üzerinden hesaplanacak olan nisbi harç tamamlattırıldıktan sonra yapılacak yargılama sonunda bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu husus gözden kaçırılarak evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 12.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.