YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14122
KARAR NO : 2012/12789
KARAR TARİHİ : 19.11.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
BİRLEŞTİRİLEN DAVA
MAHKEMESİ : …Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalıya ait minibüsün, kapasitesinden fazla yolcu taşıdığı esnada karıştığı kaza sonucu minibüste yolcu olarak bulunan şahıslardan …’nın yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkili tarafından …’ya 36.592 TL ödeme yapıldığını, sigortalı araçta istiap haddinin aşılmış olması nedeniyle müvekkilinin sigortalısına rücu hakkının bulunduğunu belirterek 36.592 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dosyada davacı vekili, aynı kazada yaralanan … için müvekkili tarafından 148,75 TL tedavi masrafı ödendiğini belirterek bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazanın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazanın meydana gelmesi ile istiap haddinin aşılması arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl dava yönünden; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Birleştirilen dava yönünden; 7.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 1.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK.’a eklenen ek madde 4 ile aynı yasanın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2011 tarihinden itibaren 1.540 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 19/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.