Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/13729 E. 2012/13383 K. 03.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13729
KARAR NO : 2012/13383
KARAR TARİHİ : 03.12.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sırasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati hacize dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu … Dış Tic. Ltd. Şti. ve … … … aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçluların, dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiş dava dilekçesi ile birlikte ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, icra dosyasının kesinleşmediği, takibe itiraz edildiği ve itirazın iptali davasının derdest olduğu gerekçesi ile ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu
hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir ( Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ).
Somut olayda davalılar arasındaki akrabalık ilişkisi ve organik bağlar ileri sürülmüş ve davalı … için de bedel farkının bulunduğu açıklanmıştır. İhtiyati haciz isteminin kabulü için davanın tüm şartlarının oluşmasını beklemek, davacının bu davadan elde edeceği sonucu da engelleyebileceğinden ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkemenin 10/09/2012 tarihli kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 3.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.