Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/13488 E. 2012/13444 K. 03.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13488
KARAR NO : 2012/13444
KARAR TARİHİ : 03.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin yaya olarak cadde kenarında yürüdüğü esnada, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu motosikletin müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin kaza sonrası ciddi sağlık sorunları yaşadığını, kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini belirterek 1.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat taleplerini atiye bıraktıklarını bildirmiştir.
Davalılar … ve …, çocukları …’in 16 yaşında olduğunu, komşuları olan davalı …’in motosikletini alarak kazaya sebebiyet verdiğini, talep edilen tazminat miktarlarını ödeyecek güçleri olmadığını beyan etmişlerdir.
Davalı …, su bayiliği dükkanı olduğunu, motosikletin dükkanın önünde durduğunu, komşuları olan …’in kendisinden haberi olmadan gezmek amacıyla motosikleti alarak kaza yaptığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminatın poliçe teminatı dışında olması nedeniyle davalı … şirketine yönelik davanın reddine, araç işleteni davalı …’e yönelik davanın ise, aracın davalının rızası dışında kullanılmış olması nedeniyle zarardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle reddine, maddi tazminat talebinin atiye bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar tazminatı istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davacının kaza sonrası yapılan muayenesi sonucu nöroşirürji uzmanı tarafından tanzim edilen raporda, davacıya omirilik zedelenmesine bağlı verteproplasti operasyonu yapılması gerektiği belirtilmiş olup davacı vekili de müvekkilinin kaza sonrası sürekli çelik korse takmak zorunda kaldığını, günlük bakım ve ihtiyaçlarını ailesinin yardımıyla gerçekleştirebildiğini bildirdiği gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 86.maddesinde “İşleten,, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın mücbir sebepten
ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, kazaya neden olan motosikletin işleteni olan davalı …, motosikleti işyerinin önünde herhangi bir tedbir almadan bırakmış, küçük … ise motosikleti yerinden alarak trafiğe çıkıp kazaya neden olmuştur. O halde mahkemece, davalı işletenin gerekli özen ve tedbiri göstermeyerek motosikletin küçüğün eline geçmesine neden olduğunu gözeterek davalının kaza neticesi oluşan davacı zararından sorumlu olduğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 3.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.