Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/1325 E. 2012/12801 K. 20.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1325
KARAR NO : 2012/12801
KARAR TARİHİ : 20.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar … ve … vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.11.2012 Salı günü davacı ve davalı … tarafından gelen olmadı. Davalılar … ve … vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar … ve … vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili davalı …’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait olan taşınmaz payını diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalılar … ve … davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından amaç İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarruflarının iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz

belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir.
Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak dava konusu taşınmaz payının üzerindeki ipotek ve hacizlerle birlikte toplam 20.000.00 TL bedelle borçlu davalı … tarafından diğer davalılara satıldığı, bilirkişiler tarafından verilen raporda ise dava konusu taşınmaz payının gerçek değerinin 186.898.25 TL olduğu bildirilmiştir. Buna göre ivazlar arasında fahiş fark olduğu kabul edilebilir ise de davalılar Adalet ve Cemiyet tapuda gösterilen bedel dışında da borçlu davalıya ödemede bulunduklarını savunarak buna ilişkin banka dekontları ibraz ettikleri ve taşınmaz üzerinde bulunan ipotek ve hacizlerin kaldırılıp kaldırılmadığı araştırılmamış bu haciz ve ipotek bedellerinin mahkemece satış bedelinin değerlendirilmesinde göz önüne alınmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan hacizlerin ve ipotek bedelinin kim ya da kimler tarafından ödendiği, dosya arasında bulunan banka dekontlarına göre borçlu davalının annesi ile kardeşinin hesabına yatırılan paraların kim tarafından hangi amaçla yatırıldığının davalılar Adalet ve Cemiyet tarafından
tasarruf tarihinde bankadan çekilen paraların kime ödendiğinin soruşturulması, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 900.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar … ve …’a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve …’a geri verilmesine 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.