YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1302
KARAR NO : 2012/4033
KARAR TARİHİ : 03.04.2012
Davacı 3.kişi Duru Toplu Tük. Ür. A.Ş. ile davalı alacaklı … aralarındaki dava hakkında Antalya 5.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 7.10.2010 gün ve 2010/606 2010/1107 sayılı hükmün Dairenin 21.6.2011 gün ve 2011/1813-6440 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı 3.kişi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı alacaklı vekilinin İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemi ile açtığı dava mahkemece kabul edilmiş ve Dairemizin 21.06.2011 tarih 2011-1813 Esas ve 2011-6440 karar sayılı ilamı ile onanmış, davalı 3.kişi vekili onama kararının hatalı olduğundan bahisle kararın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur.
Dava, alacaklının İİK’nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön şart, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz.
Somut olayda, dava konusu 13.05.2010 tarihinde yapılan haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan …, davacı 3.kişinin çalışanı olup 3.kişi adına istihkak iddiasında bulunma hakkı söz konusu değildir. İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket yetkilileri tarafından yapılmış usulüne uygun bir istihkak iddiası da bulunmadığından davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi yerine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni ise de kararın zuhulen onandığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı 3.kişinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onama kararının kaldırılarak mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.06.2011 tarihli onama kararının kaldırılarak, mahkemenin 07.10.2010 tarihli hükmünün BOZULMASINA, temyiz ve tashihi karar peşin harçlarının istek halinde davacı 3.kişiye geri verilmesine 3.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.