Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/12515 E. 2013/8763 K. 10.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12515
KARAR NO : 2013/8763
KARAR TARİHİ : 10.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı … ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı …’in sürücüsü, davalı …’nin işleteni olduğu ve kaza tarihinde geçerli bir ZMSS poliçesi bulunmayan araç nedeniyle meydana gelen kazada vefat eden …’nin mirasçılarına yapılan ödemenin davalılardan tahsili için başlatılan icra takibine borçluların itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek takibe yapılan itirazı iptali ile takibin devamına, davalıların %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, kazanın meydana gelmesinde sürücünün kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … ise, aracı kaza tarihinden önce haricen sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalının 20.422 TL yönünden itirazının iptaline, müteveffanın çocukları için bakımlarının babaları tarafından giderilebileceğinden ölüm ile destek ihtiyaçlarının bulunmaması nedeniyle davacının yaptığı ödemeyi talep edemeyeceği gerekçesiyle çocuklar yönünden yapılan ödeme yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda çocukların destekten yoksun kalma zararı oluşmayacağı gerekçesiyle tazminat hesaplanmamış, mahkeme ise bu gerekçe ile çocuklar için ödenen tazminatın rücuen tahsili talebinin reddine karar vermiştir. Hak sahibi çocukların tamamı kaza tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olup, annelerinin ölümü ile destekten yoksun kalacakları muhakkaktır. O halde mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak çocuklar için ödenmesi gereken tazminat miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
3-Davalı …’nin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davalı aracı haricen sattığını, devrinin alınmaması üzerine aracı trafikten men ettirdiğini ve araç üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığından işleten sıfatının bulunmadığını bildirmiş, bu hususta delillerini içeren listeyi mahkemeye sunmuştur. Mahkemece davalının göstermiş olduğu delilleri toplanmaksızın ve davalının itirazları değerlendirilmeksizin karar verilmiştir. Mahkemece 2918 Sayılı Yasanın 20/d ve 95.maddelerine göre davalının delilleri toplanarak işleten sıfatının devam edip etmediğinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Kabule göre de,
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ödeme yaptığı tarihteki verilere göre değil, karar tarihine en yakın verilere göre hesap yapılmıştır. Diğer yandan Adli Tıp Kurumu kusur raporunda davalının %20 kusurlu olduğu belirlenmesine rağmen raporda 6/8 kusur oranına göre indirim yapılmıştır. Davalı gerçek zararla sorumlu olup öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre ödenmesi gereken tazminat miktarının belirlenmesi, sonrasında Adli Tıp Kurumu raporunda belirlenen oranda kusur indiriminin yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı …’ya geri verilmesine 10.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.