YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12167
KARAR NO : 2014/6792
KARAR TARİHİ : 02.05.2014
MAHKEMESİ :Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :22/05/2012
NUMARASI :2011/845-2012/422
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Ankara 28.İcra Müdürlüğü’nün 2011/9936 sayılı takip dosyasından 8.7.2011 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olup borçluya kiraya verildiğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, dava konusu mahcuzların borçlu şirkete ait iken davacı 3.kişiye satılmış gibi gösterilip daha sonra tekrar borçluya kiraya verilmesinin muvazaaya dayandığını, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dava konusu makinaların davacı tarafından borçludan satın alındığı, daha sonra borçluya kiraya verildiği bunlara ilişkin belgelerin davacı şirket defterlerinde kayıt altına alındığı, mahcuzların davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu haciz, takibin dayanağı olan senette yazılı olan ve borçluya bizzat ödeme emri tebliğ edilen adreste, borçlunun huzurunda yapılmıştır. Bu halde İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Karine aksinin davacı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı ve delillerle ispat edilmesi gerekir. Davacının dayandığı borcun doğumundan hemen önceki tarihli faturalar ve kira sözleşmesi karine aksini ispata yeterli değildir.
Kaldı ki dava konusu menkul eşya davacı 3.kişi tarafından 18.12.2010 ve devamı tarihli faturalarla borçludan satın almış ve daha sonraki tarihli kira sözleşmesiyle tekrar borçluya kiraya verilmiştir.
Davacı 3.kişi ile borçlu arasındaki satın alma ve kiraya verme ilişkisi alacaklıdan mal kaçırma amacına yöneliktir. Danışıklı olduğu açık bir biçimde belirgin olan satın alma işlemi ve kira sözleşmesinin hukukça korunmayacağı ortadadır. Bu durumda muvazaalı işlemlere dayalı olan 3.kişinin istihkak iddiasının kabulü bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 2.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.