YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12159
KARAR NO : 2014/5910
KARAR TARİHİ : 17.04.2014
MAHKEMESİ : İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/05/2012
NUMARASI : 2011/447-2012/480
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, İzmir 12.İcra Müdürlüğü’nün 2010/5215 sayılı takip dosyasından 5.4.2011 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz mahallinde hazır olan borçlunun koşarak uzaklaştığını, haczin borçlunun müvekkili bankaya bildirdiği adreste yapıldığını, davacının sunduğu vergi levhasının başka adrese ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davacı 3.kişinin başka adreste faaliyet göstermek iken 5.12.2010 tarihinde haciz adresine taşınarak faaliyetine devam ettiği, faturaların davacının iddiasını doğruladığı, mahcuzların borçluya ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz 5.4.2011 tarihinde “E. İ. cad., no.. K./İ.” adresinde yapılmıştır. İİK’nun 8.maddesine göre aksi ispat olunana değin geçerli haciz tutanağı içeriğine göre de borçlunun haciz adresinde bulunduğu açıktır. Bu durumdu İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi davacı 3.kişi tarafından ibraz edilen borcun doğumundan sonra düzenlenmiş ve isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, ayırt edici özelliği bulunmayan faturalar, adi yazılı kira sözleşmesi ve vergi kaydı mülkiyeti ispata yeterli belgelerden değildir. Bu durumda karine aksinin 3.kişi tarafından ispat edildiğinden söz edilemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 17.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.