YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11740
KARAR NO : 2014/1628
KARAR TARİHİ : 13.02.2014
MAHKEMESİ : Konya 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2012
NUMARASI : 2012/267-2012/506
Taraflar arasındaki istihkak-şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, Konya 10.İcra Müdürlüğü’nün 2010/101 sayılı takip dosyasında 9.4.2012 tarihinde yapılan haczin İİK’nun 96 ve 97.maddelerine göre yapılması gerekirken İİK’nun 99.maddesinin uygulandığını ileri sürerek, icra müdürlüğünün buna dair işleminin iptali ile haczin İİK’nun 96-97.maddelerine göre yapılmış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda borçlunun haciz adresinde faaliyet göstermediği, ticari ikametgahının farklı bir adres olduğu, haczin İİK’nun 99.maddesine göre yapılmasında hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, haczin İİK’nun 99.maddesine göre yapılmasına dair icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.
Dava konusu haciz tebligat adresinde farklı bir adreste, 3.kişi M..P.. huzurunda yapılmış ise de ödeme emri tebligatının tebligat kanunun 35.maddesine göre tebliğ edildiği, borçlu şirketin tebliğ adresinde faaliyet göstermediği anlaşılmaktadır. Haciz sırasında mahalde borçlu şirket yetkilisine ait iki adet fatura ve tahsilat makbuzu bulunduğu gibi aynı adreste bir başka takip dosyasından (Konya 9.İcra Müdürlüğü’nün 2009/1407) yapılan hacizde de borçlu yetkilisine ait birçok belge bulunduğu da haciz tutanağı içeriği ile sabittir. Bu durumda İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu kabul edilerek haczin İİK'(nun 96-97 maddelerine göre yapılması ve istihkak prosedürünün işletilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedelerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.