Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/11193 E. 2012/12392 K. 12.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11193
KARAR NO : 2012/12392
KARAR TARİHİ : 12.11.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi), …. İcra Müdürlüğü’nün 2007/23295 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, …. İcra Müdürlüğü’nün 2008/173 sayılı Talimat dosyasında yapılan 24.01.2008 günlü hacze konu menkullerin kendisine ait olduğunu, haciz adresinin ve mahcuzların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin icra takibine konu kredi sözleşmesinde gösterilen adreste yapıldığını, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin sunduğu delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “davacının borçlu şirketin ortağı iken 27.10.2005’te ayrıldığı, takip borçlusunun 05.12.2006’da faaliyete başladığı haciz adresinden 02.04.2007 tarihinde taşındığı, hemen ardından davacının aynı yerde aynı alanda çalışmaya başladığı, istihkak iddiasının yerinde olmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dava konusu hacze esas borç, 29.12.2006 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu tarihte üçüncü kişi de borçlu şirketin ortağı olup, borcun doğumundan sonra ortaklıktan ayrılmıştır. Hemen ardından 02.04.2007 itibarı ile borçlu şirketin ayrıldığı haciz adresinde faaliyete başlamıştır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre borcun doğumundan sonra yapılan bu tür işlemler alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler niteliğindedir.
Öte yandan, davacının sunduğu 2007 yılına ait iki fatura da borcun doğumundan sonra düzenlenmiştir. 2004 yılına ait faturada ise henüz borçlunun dahi faaliyete başlamadığı haciz adresinin gösterildiği görülmüştür.Sunulan faturalar, adi nitelikteki kira sözleşmesi ve vergi levhası her zaman temini mümkün belgelerden olup, istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli nitelikte değildir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı 21,15 TL onama harcın temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 12.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.