YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11004
KARAR NO : 2012/12393
KARAR TARİHİ : 12.11.2012
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi) vekili, ….İcra Müdürlüğü’nün 2011/1378 sayılı Takip dosyasında yapılan 12.07.2011 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişi şirkete ait faturalı eşyalar olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, takip borçlusunun 1/2 pay ile ortağı bulunduğu davacı şirketin faaliyet adresine hacze gidildiğini, haciz sırasında mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğuna dair faturaların sunulamadığını, kaldı ki sunulsa bile bunun tek başına istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını belirterek davanın reddini ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu), icra takibine konu senette kefil olduğunu, davacı şirketin iki ortağından birisinin kendisi diğerinin ise aynı zamanda şirketin yetkilisi de olan oğlu olduğunu, açılan davaya karşı bir diyeceğinin bulunmadığını belirtmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “davacının ortaklarından ayrı bir tüzel kişiliği olduğunu, ortağın şahsi borcu nedeni ile şirket malvarlığına gidilemeyeceğini, tazminata ilişkin yasal koşulların gerçekleşmediği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Davacı üçüncü kişi şirket, borcun doğumundan sonra borçlu ile aynı alanda faaliyet göstermek üzere kurulmuştur ve ortaklarından bir tanesi takip borçlusu diğeri ise borçlunun oğludur.
Somut olayda, borcun doğumundan sonra alacaklıdan mal kaçırmak için örtülü iş yeri devri yapıldığının kabulü gerekir.
Davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 12.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.