Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/10594 E. 2014/2536 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10594
KARAR NO : 2014/2536
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, … 1. İcra Müdürlüğünün 2006/10502 sayılı takip dosyasından, davacının borçludan 2005 yılında aldığı ilaç ruhsatlarının haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak isihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, ilaç ruhsatlarının halen borçlu adına kayıtlı olduğu, ruhsatların devir alınmış ise de tamamlayıcı merasim yapıldığını ve ruhsat devrinin borcun doğumundan sonra yapıldığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, ruhsat devrinin borcun doğumundan sonra olması, devir işleminin makul sürede usulüne uygun tamamlanmamış olmasına ve ilaç ruhsatının halen borçlu şirket adına tescilli olduğu, borçlu ve davacı 3.kişi arasındaki devrin muvazalı olduğundan bahisle davanın reddine karar vermiş hüküm davacı 3.kişi vekili borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı isitihkak davasına ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenmesi için genel dava koşullarının yanıda geçerli bir takibin varlığıda gereklidir.
Somut olayda takip 06.07.2006 günü başlamış, 09.10.2006 tarihinde şahıs olarak borçlu olan kişiler hakkındaki takipten feragat edilmiş ve 2006 yılndan beri devam ettirilen takipte dava konusu ilaç ruhsatları dışında herhangi bir haciz yapılmamış ve ihbarname gönderilmemiştir. Alacak 24.02.2010 tarihinde ise borçlu şirket yetkilisi ve hakkındaki takipten feragat edilen borçlu Ahmet Doruk’un kızkardeşidir. MK’nun 2.maddasi gereğince hiç kimsenin iyiniyet kurallarına aykırı olarak hak elde etmesi mükün değildir.
Mahkemece, tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, takibin danışıklı yapıldığından geçerli olmadığı ve bu itibarla davanın önkoşul yokluğundan reddi ile karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi 2.fıkrası gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün 1.bendindeki ibarelerin hükümden çıkartılarak yerine “Davanın ön koşul yokluğundan reddine” ibaresinin yazılmasına ve 4.bentteki “4.650,00” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “400,00 TL maktu” ibaresinin yazılmasına kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 25.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.