YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10519
KARAR NO : 2012/12597
KARAR TARİHİ : 15.11.2012
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilleri ile davalılar … ve … vekili, … ve … vekili, davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekilleri ayrı ayrı verdikleri dava dilekçelerinde davalılar …’in müvekillerine olan borçları nedeniyle haklarında yaptıkları icra takibi sırasında borçlarına yetecek haczi kabil mallarının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendilerine ait taşınmazları diğer davalılara sattıklarını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmişler, yargılama sırasında dava dosyaları birleştirilmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davalılardan … ile …’in borçlu davalılar ile olan akrabalıkları nedeniyle bu davalılara yönelik davanın kabulüne ve taşınmazları ellerinden çıkardıklarından taşınmazların gerçek değeri olan 30.500.00 TL.nin kendilerinden ayrı ayrı tahsiline, diğer taşınmazlar ve davalılara yönelik davanın kanıtlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilleri ile davalılar … ve … vekili,
… vekili, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, üçüncü kişi konumundaki davalılar … ve …’in borçlu davalılar ile olan akrabalıkları nedeniyle borçluların mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının anlaşılmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar … ve … vekili, … vekili ve … vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davacılar vekillerinin davalılar …, …, … ve …’e yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, adı geçen davalıların kötü niyetli olduklarına ilişkin kanıt bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin davalılar …, … ve …’e yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3)Davacılar vekillerinin, davalı … tarafından satın alınan 1250 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden; Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Aynı Yasanın 280/1 maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı işlemlerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceğinin, aynı maddenin 2. fıkrasında da maddede sözü edilen akrabaların borçlunun 1. fıkrada beyan olunan durumunu bildiğinin farz olunacağı öngörülmüştür. Somut olayda üçüncü kişi konumundaki davalı …, borçlu davalılardan …’in eşinin kardeşi olup taşınmazı satın aldığı diğer borçlu … kardeştirler. Bu durumda davalı … ile borçlular arasında akrabalık ilişkisi olduğu ve …’in borçluların mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğu anlaşılmakla dava konusu 1250 sayılı parsele ilişkin davanın kabulü ile yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
4)Davacılar vekillerinin davalı … tarafından satın alınıp davalı …’e satılan 842 ada 54 sayılı parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölümün ½ payı, davalı … tarafından satın alınarak davalı …’a satılan 6495 ada 8 sayılı parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölüm, davalı … tarafından satın alındıktan sonra davalı …’e satılan 719 ada 9 sayılı parsel üzerindeki 1 nolu bağımsız bölüm ile 703 ada 16 sayılı parsel üzerindeki 2 nolu bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Aynı Yasanın 280/1 maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı işlemlerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceğinin, aynı maddenin 2. fıkrasında da maddede sözü edilen akrabaların borçlunun 1. fıkrada beyan olunan durumunu bildiğinin farz olunacağı öngörülmüştür. Somut olayda dava konusu 6495 ada 8 nolu parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölüm davalı … tarafından 08.10.1998 tarihinde borçlu davalı …’den satın alındıktan sonra 04.01.2000 tarihinde davalı …’a satılmıştır. Davalı …’ın halası borçlu davalılardan …’in eşi diğer borçlu davalılar … ise annesi olduğu ve aynı taşınmazın tekrar satıcısı olan …’e kiralandığı, ancak kira sözleşmesi dışında kira ilişkisine ait herhangi resmi bir belge ibraz edilmediği,yine dava konusu 719 ada 9 sayılı parsel üzerindeki 1 nolu bağımsız bölüm ile 703 ada 16 sayılı parsel üzerindeki 2 nolu bağımsız bölümü satın alan… ile borçlu davalı …’in eşi arasında bir akrabalık ilişkisi bulunduğuna ilişkin nüfus kayıtları ibraz edildiği halde bu yön üzerinde yeterince durulmadığı, diğer taşınmazlarında satıldıktan sonra tekrar satıcıları olan borçlu davalılara kiraya verildiği, borçlu davalıların satıştan sonra uzun bir süre aynı taşınmazlarda oturdukları iddia edildiği halde bu konuda gerekli araştırmanın yapılarak bu durumun hayatın olağan akışına uygun olup o0lmadığı üzerinde durulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda taşınmazları satın alan davlılar … ve …’ın borçlu davalılar ile olan akrabalık derecelerinin araştırılması, akraba olduklarının anlaşılması halinde borçlu
davalıların alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olup olmadıklarının karar yerinde tartışılması, yine taşınmazların satın alındıktan sonra kim yada kimler tarafından kullanıldığı haciz tutanaklarından da yararlanılmak suretiyle irdelenmesi, sözü edilen taşınmazların borçlu davalılara kiraya verildiklerinin anlaşılması halinde kira ilişkisine ilişkin gerçek ve inandırıcı delillerin ibrazının istenilerek bu durumun hayatın olağan akışına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, dördüncü kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesinin üçüncü kişilerin de kötü niyetli olduklarının kabulüne bağlı olduğunun göz önünde tutulması ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekili, … vekili ve … vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile aleyhlerindeki hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle . davacılar vekillerinin davalılar …, …, … ve …’e yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile 842 ada 54 sayılı parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölümün 1/2 payı, 6495 ada 8 sayılı parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölüm, 719 ada 9 sayılı parsel üzerindeki 1 nolu bağımsız bölüm ile 703 ada 16 sayılı parsel üzerindeki 2 nolu bağımsız bölüm ve 1250 sayılı parsele ilişkin hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı …’in temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 1.745,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar …, …, …, …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve …’e geri verilmesine 15.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.