YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10271
KARAR NO : 2013/18087
KARAR TARİHİ : 19.12.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, 03.10.2005 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigorta şirketi oldukları belediye otobüsüne yolcu olarak bindiğini, otobüsün, dikkatsiz ve tedbirsiz olarak kullanılırken kasis üzerinden geçtiği sırada müvekkilinin, oturduğu koltuktan havaya doğru fırlayarak yaralandığını belirterek 2.000,00 TL maddi ve 6.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur. Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi verilmiş ve maddi tazminat miktarı, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda artırılarak, 82.388,52 TL maddi tazminat istenmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davanın maddi tazminata yönelik olarak ıslah talebi doğrultusunda kabulü ile 82.388,52 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 6.000,00 TL manevi tazminat isteminin davalılar … Genel Müdürlüğü ve … yönünden kabulüne, davalı sigorta şirketi yönünden ise manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin kazadan önce özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, kaza nedeniyle sakat kaldığını ileri sürerek, geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazminini istemiştir. Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, davacının % 37,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan tazminat bilirkişi raporunda, … Ticaret Odası tarafından, olay tarihi itibariyle özel güvenlik görevlisi olarak çalışan bir kişinin emsal geliri olarak bildirilen miktara göre, net asgari ücretin 1.22 katı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Hazırlık dosyasında mevcut, müşteki ifade tutanağında, davacının işinin özel güvenlik görevlisi, işyeri adresinin … Alışveriş Merkezi olduğu, ücretinin de asgari ücret olarak gösterildiği görülmüştür. Tedavi evraklarının incelenmesinden de davacının …’na kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada; davacının özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığına ve ücretine ilişkin başkaca bir belge ve bilgiye rastlanılmamıştır. Mahkemece, davacının işi, aylık net ve sürekli kazancı yönünden yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Oysa; böyle bir davada, gerçek zararın belirlenmesi için, öncelikle davacının işi ve gelirinin daha net kriterlerle ortaya konulması gerekmektedir. Şu durumda; mahkemece, davacıya özel güvenlik görevlisi olarak çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa çalıştığı işyerinin, aylık gelirinin, sürekli olarak çalışıp çalışmadığının belirlenmesi ve bu konuda varsa elindeki diğer delillerini ibrazı için ispat imkanı verilmeli, bu konu ile ilgili kuruluşlara, işyerine yazı yazılarak araştırma yapılmalı, varsa ücret bordroları, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları istenmeli, davacının, olay tarihi itibariyle bilinen, net ve sürekli aylık/yıllık geliri kesin ve tereddütsüz olarak tespit edilmeli ve bu miktara göre tazminat hesaplanmalıdır. Kazanç durumu yönünden somut verilere ulaşılamadığı takdirde ise, olay tarihindeki asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılması ve usulü kazanılmış
haklar da nazara alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gereklidir. Mahkemece, bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Mahkemece, SSK’na kayıtlı olduğu anlaşılan davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından dava konusu yaralanması nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneği adı altında tazminat ödenip ödenmediği araştırılmadan ve ödenmişse, bunun mahsubu gerekip gerekmediği tartışılmadan bilirkişi raporunda belirlenen geçici iş göremezlik zararına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiş ve kararın bu yönüyle de bozulması gerekmiştir.
4-Kabul biçimine göre de; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.maddesi hükmü uyarınca, davalı sigortacı vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerini de karşılamakla yükümlüdür. Ancak, hüküm altına alınan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminataeoranı dahilinde ödeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin yargılama gideri, vekalet ücreti ve yargı harcından sadece poliçe limitinin tazminata oranı dahilinde sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, bu giderlerin tamamından diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.