Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/9502 E. 2012/4823 K. 17.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9502
KARAR NO : 2012/4823
KARAR TARİHİ : 17.04.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.4.2012 Salı günü davacı vekili Avukat … geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı tarafa kasko sigortalı olup tek taraflı kaza sonucu hasarlandığını açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 38.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının doğru ihbar görevini kasten yerine getirmediği ve bununda geçerli sebebini ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ait … plakalı otomobilin 3.3.2009/2010 tarihleri arasında davalı … şirketine kasko sigortalı olduğu ve 8.6.2009 günü tek taraflı kaza sonucu hasarlandığı, davacı tarafından kaza tespit tutanağı tutturulmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Hukuki uyuşmazlık kaza tespit tutanağı tutturulmamasının zararı teminat dışında bırakıp bırakmayacağı konusunda toplanmamaktadır.
TTK’nun 1281. maddesi uyarınca; Sigortacı, harb ve isyandan başka bir sebeple mallara arız olan telef ve tagayyür gibi bütün hasarlardan mesul olur. Sigortacının, 1 inci fıkra gereğince mesul olduğu rizikolardan biri sigorta poliçesinin hükmünden istisna edilmişse vaki hasarın istisna edilen rizikolardan doğduğunun ispatı sigortacıya aittir.
Aynı yasanın 1292. maddesi gereği; Sigorta ettiren kimse sigortanın taalluk ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığı tarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecburdur. Sigorta ettiren kimse kasten yukarıki fıkralar gereğince ihbarda bulunmamış ise sigorta haklarını zayi eder. Sigorta ettiren kimsenin kusuru halinde, kusurun ağırlığına göre sigortacının ödemekle mükellef olduğu bedel indirilebilir.
Kasko sigortası genel şartlarının “Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Sigortalı ve/veya Sigorta Ettirenin Yükümlülükleri” başlıklı B.l.1.1.maddesinde, Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunmak zorunda olduğu düzenlenmiş Teminat Dışında Kalan Zararlarda Genel Şartların A.5. maddesinde tahdidi olarak sayılmıştır.
Somut olaya gelince, kaza 8.6.2009 tarihinde meydana gelmiş ve kaza davalı … şirketine 12.9.2009 tarihinde bildirilmiştir. Kaza sonrası davacı tarafından kaza tespit tutanağı tutturulmaması tek başına zararı teminat dışında bırakacak sebep değildir. Davalının ödeme yapmaktan kurtulabilmesi için KSGŞ nın A.5. maddesinde sıralanmış hallerden birisinin varlığını ispat etmesi gerekmektedir. Davalıda bu konuda somut delil sunamamıştır. Her ne kadar 155 Polis kaza ihbar kayıt defterinin 17. sırasındaki kazanın saat 03.30 da ihbar edildiği kayıtlı ise de davacı bu ihbarı kendisinin yapmadığını, kendi yaptığı kazanında karşı şeritte olduğunu bildirmesi ve Mersedes servisinin verdiği cevaptan da davacıya ait aracın saat 02.50 de çekici tarafından servise teslim edildiği bildirilmiş olması karşısında araç olay yerinden kaldırıldıktan sonra kazanın polise ihbar edilmesi hayatın olağan akışına uygun olmadığından polis kayıtlarındaki 03.30 da ihbar edilen kazanın davacının yaptığı kaza olduğu ispatlanamamıştır. Kazanın meydana geldiği olay yerindeki ODTÜ güvenlik görevlileri olan davacı tanıkları …’da duruşmadaki beyanlarında; ODTÜ giriş kapısında güvenlik görevlisi olduklarını, gece 01 civarında dışarıdan ses geldiği için dışarı çıktıklarını,davacının aracı ile takla attığını gördüklerini, davacının araçta tek olduğunu, alkol kokmadığını, telefonu kırıldığı için başka birisinin telefonunu kullandığını, olay yerine polis ekibi gelmediğini, çekici ile aracın kaldırıldığını beyan etmişlerdir.
Tüm bu deliller nazara alındığında davacının kötüniyetli olarak doğru ihbar mükellefiyetini yerine getirmediği ve ıspat külfetinin yer değiştirdiği ispat edilmiş olmayıp davalı tarafından da zararın teminat dışında kaldığı konusunda somut delil ileri sürülememiş olmasına göre davanın kabulü yerine aksi düşünce ile reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 900.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.