YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9361
KARAR NO : 2012/2380
KARAR TARİHİ : 29.02.2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait davalıya kasko sigortalı aracın çekici ve dorse ile yük taşımacılığı yapılırken yükün boşaltılması için damperin kaldırılması sırasında yükün düzensiz akması sebebiyle aracın devrilmesi sonucu hasar meydana geldiğini, hasar tutarının davalı … şirketi tarafından ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 4.000,00 TL tazminatın 11.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili, hasarın Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca ani ve harici bir etken sonucu ortaya çıkmadığını, teknik, mekanik veya kullanım hatası nedeniyle meydana geldiğini belirtip teminat harici olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 4.000,00 TL tazminatın davalı … A.Ş. yönünden olay tarihi olan 11.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … şirketi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
HUMK’nun 4. maddesi uyarınca, alacağın bir kısmı dava olunduğunda, eğer dava olunan son kısım ise, mahkemenin vazifesini tayinde müddeabihin kıymetine bakılır. Son kısım
olmadığı ve alacağın tamamı da münazaalı olduğu takdirde alacağın tamamı nazarı itibare alınır. Alacaklı alacağının tümü hakkında dava açmak zorunda olmayıp şimdilik alacağının bir kısmını dava edebilir.
Somut olayda, davacı taraf, dava dilekçesinde kaza nedeniyle toplam hasarın 16.981,78 TL (6.971,78+10.010,00) olduğun belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 4.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil, alacağın tamamına göre belirlenecektir. Dava dilekçesinde toplam zarar olarak gösterilen değerin dava tarihindeki Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.230,00 TL’nin üzerinde olduğu açıktır. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … AŞ.’ye geri verilmesine 29.02.1012 gününde oybirliğiyle karar verildi.