Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/896 E. 2011/2094 K. 08.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/896
KARAR NO : 2011/2094
KARAR TARİHİ : 08.03.2011

MAHKEMESİ : Adana 5. İcra Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2005/240 Talimat sayılı dosyasından, davacının borçluya kiraya verdiği ev eşyalarının 30.06.2005 tarihinde haczedildiğini belirterek İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasının kabulü ile söz konusu haczin kaldırılmasını talep etmiştir
Davalı alacaklı ve borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davacı 3.kişinin iddiasının 24.09.1998 tarihinde noterce onaylanmış kira sözleşmesi ve yine aynı eşyalarla ilgili olarak başka bir alacak nedeniyle açılan ve davacı lehine karar verilmiş dava ile kanıtlamış olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden dava konusu ev eşyalarının borçlunun oturduğu ev adresinde haczedildiği sabittir. İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararınadır. Ancak davacı 3.kişinin bu yasal karinenin aksini her türlü delille ispatlaması olanaklıdır.
Davacı 3.kişi, hacizli ev eşyalarını 24.09.1998 tarihinde noterce onaylanmış kira sözleşmesi ile borçluya kiraya verdiğini, Adana İcra Mahkemesinin 2000/1223 Esas ve 2001/555 karar sayılı dosyasından aynı eşyalarla ilgili olarak lehine karar verildiğini ve kesinleştiğini belirtmiştir.
Sunulan delilerle hacizli mallar karşılaştırıldığında dava konusu eşyalardan … marka buzdolabı dışında diğer eşyalar yönünden yasal karine aksinin ispatlandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacının davasının … marka buzdolabı yönünden reddine diğer eşyalar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın tümden kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2. İstihkak davasının kabulü üzerine davacı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İ.İ.K.’nun 97/15. maddesi uyarınca alacaklının kötü niyetinin gerçekleşmesi gerekir. Alacaklının 3.kişinin istihkak iddiasına karşı çıkması kötü niyetli bir davranış olarak nitelendirilemez. Alacaklının kötü niyeti kanıtlanmadığından tazminatla sorumlu tutulması da isabetsizdir.
3. Kabule göre ise, HUMK.’nun 389. maddesi uyarınca, hükmün taraflara yükletilen ödevlerin ve bahsedilen hakların hiçbir kuşku ve tereddütü gerektirmeyecek şekilde çok açık ve icra (infaz) edilebilir nitelikte olması gerekirken matrah belirtilmeden “dava değeri üzerinden %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine” denilmek suretiyle açık olmayan ve infazda duraksama uyandıracak şeklinde hüküm kurulmuş olması da hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1,2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 08.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.