Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/8558 E. 2012/9174 K. 12.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8558
KARAR NO : 2012/9174
KARAR TARİHİ : 12.09.2012

MAHKEMESİ : … Asliye 13. Hukuk Mahkemesi
MAHKEMESİ : … 10. Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar … ve …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, asıl dava ile …’ın işleteni,…in sürücüsü olduğu aracın davacıya çarpması sonucu yaralandığını belirterek 5.000.-TL tedavi gideri, 5.000,00.-TL iş gücü kaybı, 3.000,00.-TL maluliyet nedeniyle maddi tazminat ve 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini, birleşen dava ile söz konusu aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali mesuliyet, davalı …Ş.’ne ihtiyari mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olması nedeniyle 750.-TL tedavi gideri, 750,00.-TL iş gücü kaybı, 500,00.-TL maluliyet nedeni ile gerçekleşen maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili, kazanın oluşumunda sürücü …’in kusurunun bulunmadığını, aracın … Sigorta A.Ş.’ye zorunlu mali mesuliyet, … Sigorta A.Ş.’ye ise ihtiyari mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davanın kısmen, birleşen davanın ise kabulü ile (davalı … şirketleri sadece maddi tazminattan ve dava tarihinden işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) iş ve güçten kalma nedeniyle 4.694,52.-TL, tedavi gideri nedeniyle 4.426,80.-TL maddi tazminat ile, 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar … ve …, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan çalışma gücünün geçici ve sürekli yitirilmesi ve tedavi giderlerinden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK’nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK’nun karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK’nın 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nın karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek asıl ve birleştirilen davalarda, talep ve sonucu ve yargılama giderleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken tek hüküm kurulması doğru olmayıp, bozma nedenidir.
Kabule göre de;
a-Yasa Koyucu tarafından, trafik kazası nedeniyle sağlık hizmet sunucularınca verilen tedavi hizmet bedellerinin tamamının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla 25.02.2011 tarihli Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih, 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının %15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 14. maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı %50’sine kadar artırmaya veya eksiltmeye yetkilidir…” hükmü getirilmiştir.
6111 Sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de; “Bu kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer..” hükmü öngörülmüştür.
Yukarıda anılan, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih, 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesinin açık lafzından da anlaşıldığı üzere, yapılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak,
maddenin devamında ve geçici 1. maddede düzenlenen “aktarım”ın gerçekleşmesi koşuluyla da, hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından karşılanmaya devam edecektir.
Yukarıda açıklanan yasa hükümleri kapsamında dava konusu tedavi giderleri yönünden davalı … tarafından …’ya aktarım yapılıp yapılmadığının araştırılması ve yapılan tedavi masraflarının yargılama sırasında yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 98. maddesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken 2918 sayılı yasanın değişik 98. maddesi hükmünün gözardı edilerek yazılı şekilde davalı … şirketinin sorumluluğuna hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
b-Davalı …’a ait araç, kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi” ile sigortalı olup, kişi başına tedavi gideri teminat limiti 60.000,00.-TL’dir. Diğer davalı … ise kazaya karışan aracın kasko sigortasını temin etmiş olup, aynı poliçede ihtiyari mali sorumluluk teminatları da verilmiş bulunmaktadır. Motorlu Kara Taşıt Araçları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigorta Teminatının Kapsamı” başlığını taşıyan 1. maddesinde, sigortacının sorumluluğu belirlenerek, aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğun poliçe teminatı kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin edeceği belirtilmiştir.
Buna göre, bu tür sigortada sigortacının sorumluluğu zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinde yazılı limitin üzerinde kalan miktardan itibaren başlayacaktır. O halde mahkemece hükmedilen tazminat miktarı zorunlu mali sorumluluk sigortası tarafından verilen teminat limiti içinde kalması nedeniyle davalı …Ş.’nin verdiği ihtiyari mali sorumluluk sigortasından kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu itibarla, davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
c-Borçlar Kanununun 46. maddesi gereğince vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararın tazmini gerekmektedir. Davacı olay nedeniyle geçici olarak çalışma gücünü yitirmiştir. Geçici olarak çalışma gücünün yitirildiği döneme ilişkin gelir kaybının hesabında çalışma gücünü yitiren kişinin yaşı, yaşam tarzı ve yaptığı iş itibariyle ne miktar gelir elde edebileceği net olarak belirlenmeli, bu belirlemeye göre davacının çalışma gücü kaybından doğan zararı hesaplanmalıdır. Davacının dükkan işletmeciliği yaptığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda davacının olay tarihindeki gelirine ilişkin olarak “işin niteliği, genel yaşam deneyleri ve piyasa fiyatları dikkate alınarak ve takdiren asgari ücretin 3 katı net gelir elde edebileceği” yönünde yaptığı değerlendirmeyi esas alarak hesaplama yapmış ise de ölenin geliri net olarak belirlenmemiş, gerekçesi ve dayanağı gösterilmemiş denetimden yoksun bilgiler ile gelir belirlenmiştir. Dükkan sahibi olan davacının çalışma gücünü kaybettiği dönem içerisinde dükkanını yardımcı vasıtası ile çalıştırmaya devam ettiği kendi beyanından anlaşılmakta olup, bu durumda bu dönem içerisinde bir gelir elde etmeye devam edileceği kabul edilerek elde edilecek gelirle ilgili, tüm işyeri kayıtları, vergi kayıtları da esas alınmak suretiyle davacının kendi işyerinde fiili emeği ile elde edeceği net gelirin ne olacağı araştırılmalıdır. Aksi halde, gelir elde edilmeye devam edildiği halde davacının gelirin tamamından yoksun kaldığı kabulü sonucunu doğuracaktır. Mahkemece anılan hususta yeniden değerlendirme yaparak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bunun yanında, birleşen davada davacı tarafından maluliyete ilişkin olarak da talepte bulunulmuş olmasına karşın, bu talebe yönelik olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tüm davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve … ve … Sigorta A.Ş, … Sigorta A.Ş’ye geri verilmesine 12.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.