YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8316
KARAR NO : 2012/7741
KARAR TARİHİ : 12.06.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, davalı alacaklı tarafından haczedilen “İl … … “isimli yatın dava dışı borçlu ile yapılan yat imal sözleşmesi gereğince davacı firma tarafından imal edildiğini, ancak sözleşmede imalat bedeli ödeninceye kadar mülkiyetin intikal etmeyeceğine dair hüküm bulunduğunu, iş bedelinin tamamı ödenmediğinden yatın iş sahibine teslim edilmediğini ve malın mülkiyetinin kendilerine ait olduğunu belirterek 6183 sayılı Yasa’ya dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın süresinde açılmadığını ve haczin borçlu elinde yapıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece verilen davanın kabulüne dair ilk karar, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2007/7845 Esas ve 2008/2052 Karar sayılı ilamı ile davacının haczi en geç 20.10.2005 tarihinde öğrendiği halde davanın 7 günlük hak düşürücü sürede açıldığından davanın reddi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkeme 11.06.2009 tarihli kararı ile ilk kararında direnmiş, HGK’nun 2009/15-462 Esas ve 2009/509 Karar sayılı ilamı ile direnme kararı daire kararı gibi bozulmuş,bu karar aleyhine davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de HGK’nun 2010/15-278 Esas ve 2010/299 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme istemi red
edilmiş, mahkeme HGK kararı doğrultusunda davayı hak düşürücü süreden red etmiş ve anılan karar davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Dava hak düşürücü süreden red edildiğine göre , karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin7.maddesi 2.fıkrası gereğince davalı alacaklı yararına tarifenin 2.kısım 2.bölümündeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, (HMK’nun 370/2) H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün fıkrasının 3.bendinin çıkartılarak yerine “davalı yararına 1.000.00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı alacaklıya verilmesine “ibaresinin eklenmesine hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı (3.kişi)’ye geri verilmesine 12.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.