Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/7672 E. 2012/10202 K. 27.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7672
KARAR NO : 2012/10202
KARAR TARİHİ : 27.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalıların işleteni-sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucunda hasar gördüğünü müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek 8.257,00 TL araç hasarı, 250,00 TL çekici gideri, 99,50 TL tedavi giderinin ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın maddi tazminat isteminin kabulüne toplam 8.606,50 TL’nin davalılardan, 2.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.B.K’nun 53. maddesine göre hukuk mahkemesi, ceza mahkemesince belirlenen kusur oranı ile bağlı değildir. Taraflar arasında kusur durumu uyuşmazlık konusu olup mahkemece kusur oranının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ceza dosyasında alınan kusur oranı ile bağlı kalınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Ayrıca, davacının aracında oluşan hasarın belirlenmesi için de bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekli iken tek taraflı delil tespiti niteliğindeki rapora itibar edilerek hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
3-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin diğer temyiz tirazlarına gelince, dava, davalı sigorta şirketine aracın trafik sigortacısı olduğu iddiası ile yöneltilmiştir. Ancak… kaydında ve poliçede başlangıç tarihi 06.03.2009 saat 14.45 olarak yeralmakta, kaza tespit tutanağında ise kazanın aynı gün saat 14.00’te olduğu belirtilmektedir. Bu durumda kazanın tutanakta yazıldığının poliçenin kaza saatinden sonra düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalı, kaza saatinde sonra düzenlendiğinin anlaşılması halinde davalı aleyhine açılan davanın reddi gerekmektedir. Mahkemece anılan husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre, davalılar … ve … vekilinin manevi tazminata ilişkin ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin hasar bedeli ve vekalet ücretine ilişkin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ye geri verilmesine 27.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.