Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/7459 E. 2012/2224 K. 27.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7459
KARAR NO : 2012/2224
KARAR TARİHİ : 27.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı …’in işleteni olup diğer davalı …’ün zilyetliğindeki aracın hatalı park etmesi sonucu, davalı …’ın kullanımındaki aracın önünü göremeyerek müvekkiline ait araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, davalı … şirketinin davalılara ait araçların trafik sigortacısı olduğunu, müvekkiline ait araçtaki hasarın mahkeme aracılığı ile tespit edildiğini bildirerek hasar bedeli 11.981 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, 5.990,50 TL’nin davalı … ile davalı ….’den (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, 2.396,20 TL’nin davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı …’ın karşılık davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı …’in aracı, kaza tarihi itibariyle diğer davalı …. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile teminat altına alınmış olduğundan, davalı … şirketinin davalı … ve davalı … ile birlikte 2.396,20 TL tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna hükmetmek gerekirken bundan zühul olunması hatalı olmuştur.
3-Davanın kısmen reddine karar verildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davalı … lehine reddedilen kısma göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir.
4-Davacı vekiline vekalet ücreti takdirinde, davanın kabul edilen kısmına göre nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken davacı tarafça talep edilen tazminat miktarının tamamı üzerinden hesap edilen nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi de hatalı olmuştur.
5-Davalı …’a dava dilekçesi 15.11.2007 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği halde davalının esasa cevap süresinden sonra sunduğu 16.1.2008 günlü dilekçesi ile davaya cevaplarını bildirerek karşı davasını da açtığı, karşı davanın peşin harcını ise 1.7.2009 tarihinde yatırdığı anlaşılmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı HUMK.nun 203. mad. (6100 sayılı HMK.nun 133 mad) gereğince esasa cevap süresinden sonra açılan karşı davanın tefrikine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3),(4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … vekili ile davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … ve …’a geri verilmesine 27.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.