Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/7290 E. 2012/2041 K. 23.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7290
KARAR NO : 2012/2041
KARAR TARİHİ : 23.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait aracın seyir halinde iken kavşağa yaklaştığında davalı sevk ve idaresindeki traktörün köy yoluna dönüş için kontrolsüz şekilde sola manevra yapması nedeniyle römorkuna çarparak ağır şekilde hasarlandığını, mahkeme aracılığı ile alınan tespit raporuna göre araçta 51.800 TL hasar olduğunun, pert total kabul edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini bildirerek ıslahla birlikte 22.875 TL hasar bedeli ile 318,22 TL tespit giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, hasar bedeli için kaza tarihinden itibaren, tespit gideri için dava tarihinden itibaren ticari avans faiz yürütülmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazada kusurun tamamının davacıya ait araç sürücüsünde olduğunu, tespit raporuyla belirlenen hasar bedelinin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 22.875 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ticari avans faiz uygulanması talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince; davacı taraf dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere
10.000 TL maddi tazminat ile 318,22 TL tespit giderini davalıdan talep etmiştir. Islah dilekçesi ile maddi tazminat talebi 22.875 TL’ye çıkarılmış, mahkemece maddi tazminat talebinin tamamı kabul edilmiştir. Bu itibarla, davanın kısmen reddi sözkonusu olmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 6. bendindeki “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’sine göre hesap edilen 1100 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” tümcesinin hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.018,77 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.