Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/6665 E. 2012/5452 K. 02.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6665
KARAR NO : 2012/5452
KARAR TARİHİ : 02.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının maliki ve sürücüsü olduğu aracın, müvekkili şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın karıştığı kaza sonucu vefaat eden şahsın mirasçılarına poliçe limiti dahilinde ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak kaza yapmış olması nedeniyle rücu hakkının doğduğunu belirterek 8.266,87 TL. tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazaya sürücünün alkollü olmasının neden olmadığını, vefaat eden şahsında kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının tali kusuru münhasıran alkolün etkisi, ile işlediği gerekçesi ile 7.750,19 TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava zorunlu mali sorumluluk sigorta ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır.
Bu tür davalarda sigortacı 2918 sayılı karayolları trafik yasasının 95/2. maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B-4.maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar
görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşemeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Taraflar arasında geçerli zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe genel şartlarının B.4.d) maddesinde Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigorta şirketinin sigortalıya rücu edebileceği kabul edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının %37.5 oranında yayanın ise %62.5 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş yapılan tıbbi incelemede davalının olay sırasında 155 promil alkollü olduğu ve bu orandaki alkolün araç kullanma yeteneğini kaybettirecek bir oran olup kazanın meydana gelmesinde etkili olduğu belirtilmiş ise de vefaat eden yayaya da kusur verilmiş olmakla olay kusur olgusuna dayandırılmıştır. Kazanın meydana gelmesinde sürücünün alkollü olmasının etkili olması hali ile kazanın salt sürücünün aldığı alkolün etkisi ile meydana gelmesi hali ayrı hususlardır. Açıklanan nedenlerle kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü ve yayanında kusurlu olması nedeniyle, davalının aldığı alkol kazaya münhasıran etkili olmadığından davanın reddine karar verilmesi yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 2.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.