Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/65 E. 2012/5126 K. 24.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/65
KARAR NO : 2012/5126
KARAR TARİHİ : 24.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili, davalı tarafa zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü belirterek muris Ekrem’in ölümünden dolayı davacı eş Remziye için 50.000 TL, Semra ve Emre için 10.000’er TL, Onur ve Ebru için 5.000’er TL, muris Eda’nın ölümünden dolayı davacı anne Remziye için 29.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile, muris Ekrem’in ölümü nedeni ile davacı eş Remziye için 50.000 TL, Semra ve Emre için 10.000’er TL, Onur ve Ebru için 5.000’er TL’den toplam 80.000 TL.nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, çocuk Eda’nın ölümü nedeni ile davacı annesi Remziye için 29.000 TL.nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Borçlar Kanununun 45/2. maddesinde “ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararlarını da tazmin etmek lazım gelir” hükmüne yer verilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin ölümü nedeniyle yoksun kalınan maddi zarar olup amaç, zarar görenlerin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, destek hayatta iken elde ettiği düzenli ve sürekli gelir miktarının tespiti gerekmektedir.
Davacı …’nun konfeksiyon işinde çalıştığı ve aylık 400 TL kazandığı ve davacı …’un da aynı işi yapıp aylık 300 TL kazandığına dair emniyet araştırma 3.4.2008 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırmasına dair emniyet araştırma raporu ile çelişki oluşturduğu da dikkate alınmadan ölen destekler Ekrem ve Eda’nın tekstil atölyesinde çalıştıkları ve Ekrem’in aylık 1.200 TL, Eda’nın ise 700 TL kazandığına ilişkin herhangi bir somut delile dayanmayan, ekonomik ve sosyal durum araştırması raporuna göre hazırlanan 17.3.2010 tarihli ek rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle muris Ekrem’in sakat olup 2022 sayılı yasaya göre maaş aldığı savunulduğuna göre, bu sakatlığının derecesi ve niteliği ile çalışabilecek durumda olup olmadığının tespitinden sonra desteklerin ölmeden önce yaptıkları işten elde ettikleri düzenli ve sürekli nitelikteki gelirlerinin iş yeri kaydı, vergi kaydı, meslek odası kaydı, maaş bordosu, tanık vb. somut delillerle ispatlanmasına imkan tanınıp gelişen duruma göre bilirkişiden yeniden ek rapor alarak sonucuna göre karar vermektir.
3-Davalı tarafından ölen yolcuların hatır için taşındıkları ve ehliyetsiz sürücünün kullandığı istiap haddinden fazla yolcu taşınan araca binmek nedeniyle ölenlerin müterafik kusuru bulunduğu savunulduğu halde mahkemece bu konular değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmiştir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından bu gibi taşımalarda BK.nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bu itibarla, öncelikle bu savunma üzerinde durularak mahkemece taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırılmalı, hatır taşıması olduğunun anlaşılması halinde bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından uygun oranda indirim yapıldıktan sonra poliçe limiti dikkate alınarak karar verilmelidir.
Keza, murislerin, sürücü belgesi bulunmayan sürücünün kullandığı istiap haddinden fazla yolcu taşınan araca binmelerinin BK’nun 44.maddesi gereğince müterafık kusur oluşturup oluşturmayacağı değerlendirip tazminat tutarından belirlenecek kusur oranında indirim yapılması gerekip gerekmediğinin açıklığa kavuşturulması icap ederken bu konuda her hangi bir araştırma yapılmadan hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde sigortacının tazminatı ödemekle yükümlü olduğu, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüdün gerçekleşeceği öngörülmüştür. O halde, davalı … şirketine davacılar tarafından dava tarihinden önce yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığının tespiti ile yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde dava tarihinde temerrüde düşürülmüş olduğunun kabulü gerekirken yazılı olduğu şekilde davalı … şirketinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24.4.2012 günü oybirliği ile karar verildi.