Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/6478 E. 2011/7328 K. 11.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6478
KARAR NO : 2011/7328
KARAR TARİHİ : 11.07.2011

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından borçlu aleyhine İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2004/772 sayılı dosyasından yapılan takipte yazılan 20.11.2009 tarihli yazı ile müvekkili iş ortaklığının alacaklısı olduğu Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2009/2076 sayılı dosyadaki alacak ve fer’ilerine haciz konulduğunu, ancak, iş ortaklığına ait mal ve alacakların ortaklığı oluşturan firmalardan birinin borcu için haczedilemeyeceğini, Borçlar Kanunun 534.maddesi uyarınca, adi şirket ortağının alacaklılarının haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki hissesi üzerinde kullanabileceklerini, müvekkili iş ortaklığının hukuki mahiyet itibariyle adi şirket olduğunu ve tasfiyesinin yapılmamış olması nedeniyle borçlu … Ltd.Şti.nin tasfiye payının belli olmadığını ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2011/6478
2011/7328
Davalı (alacaklı) vekili, davanın süresinde olmadığını, esas yönünden de İstanbul 10.İcra Müdürlüğünden yazılan yazı ile takip borçlusu … Ltd.Şti.nin iş ortaklığındaki doğmuş ve doğacak tasfiye payı, kar payı, ücret ve faiz alacaklarının haczedildiğini, Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2009/2076 sayılı dosyasından da haciz işleminin ödeme sırasında dikkate alınmasına karar verildiğini, iş ortaklığı lehine bloke edilen teminat mektubunun tamamı üzerine konulan bir haciz bulunmadığını ve adi ortaklık hakkında dava açmak üzere yetki belgesi almak için mahkemeye müracaat ettiklerini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; adi ortaklıkta ortaklardan birinin kişisel borcu nedeniyle alacaklısının ancak tasfiye payı üzerine haciz uygulanmasını isteyebileceği, bundan sonra da icra mahkemesinden yetki belgesi alarak adi ortaklığın tasfiyesi yoluna gidebilecekleri, bu hususun B.K.nun 534.maddesinde açıkça ifade edildiği, somut olayda anılan kuralın dışına çıkılmadığı ve tasfiye payı üzerine haciz uygulandığı gerekçesiyle, şikayetin (davanın) reddine karar verilmiş, hüküm davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişiler vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişilerden alınmasına 11.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.