YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6363
KARAR NO : 2012/1269
KARAR TARİHİ : 08.02.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu … aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı annesi …’ye, onun davalı …’e, onun da davalı …’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı borçlu davayı kabul ederek annesine yaptığı devir ile annesinin aile dostları ’e yaptığı ve onun da ağabeyinin arkadaşı Mehmet’e yaptığı devirlerin bedelsiz gerçekleştiğini belirmiş, daha sonra borcunu taksitlerle ödeyeceğini bildirerek taşınmazın satılmamasını ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili ile davalı … davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı … ise usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm satışlarda taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve devirlerin borçlunun beyanı ile bir kısım tanık beyanlarına göre muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, son malik …’in tanığı olarak dinlenen davalı …’nin kızı ve borçlunun kız kardeşi olan …’nın da 4. kişi …’i tanıdığını belirtmesine ve davalı 3. kişinin ve 4. kişi durumundaki davalının iptale konu edilen taşınmazı hiç kullanmamış olmalarına, bu somut olaylar ile borçlunun kabule yönelik beyanları birlikte değerlendirildiğinde ayrıca davalı …’nin, borçlu olan oğlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin davalı … ve … ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı … yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde, borçlu ile davalı … arasında bir ilişki ileri sürülmemiş olsa da borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlendiği ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış olmadığı, kanun koyucunun iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı (İİK.md.281 ) bundan dolayı davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkemenin bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre de iptal kararı verebileceği (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ) nazara alınarak davalı …’in borçlunun ağabeyi ile aynı işyerinde çalışıp çalışmadığı borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olup olmadığına yönelik deliller toplanarak (İİK. 280/I) sonucuna göre bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin davalı … ve …’ye yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …’e yönelik temyiz itirazlarının kabu-
lü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.744,69 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …, …’ndan alınmasına 8.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.