Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/6343 E. 2012/5349 K. 27.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6343
KARAR NO : 2012/5349
KARAR TARİHİ : 27.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkillerinin oğlu olan murislerinin tescilsiz ve trafik sigortası bulunmayan dava dışı motorsiklette yolcu olarak bulunmakta iken, motorsiklet sürücüsünün kusurlu hareketiyle sebebiyet verdiği kazada hayatını kaybettiğini, bu suretle müvekkillerinin murislerinin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek ıslahla birlikte davacı baba Halil için 24.407,22 TL, davacı anne Fadime için 28.776,12 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kaydı ve tescili bulunmayan bir aracın, trafik sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığından müvekkilinin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, aksi düşünülse bile, müvekkilinin sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı baba … için 24.407,22 TL, davacı anne … için 28.776,12 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki ben
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili, desteğin hatır için taşındığını savunmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK.nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK.nun 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması, sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.
Somut olaya gelince;
Dosyada yer alan taraf dilekçeleri ile Konya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/434 Esas sayılı dosyasındaki alınan beyanlara göre, müteveffa…ile dava dışı sürücü …’nin mahalleden arkadaş oldukları hususunda bir ihtilaf yoktur. Dava dışı sürücü …, kazadan bir gün sonra sıcağı sıcağına alınan 08.11.2009 tarihli emniyet ifadesinde, olay günü akşam dokuz sıralarında arkadaşı olan müteveffayla birlikte kahveden çıkarak birlikte motorsiklete bindiklerini beyan etmiştir. Bu ifadeye göre, müteveffanın olay günü hatır için taşındığı anlaşılmakla, mahkemece BK.nun 43. madde hükmüne göre tazminattan uygun bir indirim yapılması gerekirken, yanlış gerekçeyle, olayda hatır taşıması olmadığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmayıp, bozma sebebi yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.