Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/6141 E. 2012/4606 K. 12.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6141
KARAR NO : 2012/4606
KARAR TARİHİ : 12.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek 7.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile işgücü kaybı tazminatını 78.022,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre tedavi giderine ilişkin istemin vazgeçme nedeni ile reddine, 78.022,00 TL işgücü kaybı tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin yerinde aşağıdaki bentler dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir.Makemece, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmış, ilk bilirkişi raporunda, davacının, davalının trafik sigortacısı olduğu araca arkadan çarptığı için tam kusurlu olduğu belirtilmiş, itiraz üzerine alınan ikinci bilirkişi raporunda ise davalının düz geçiş yapacak olan motosiklete yol vermesi gerekirken doğrultu değiştirdiği bu nedenle asli kusurlu olduğu, davacının kontrolsüz ve kavşak girişinde hızlı olduğu gerekçesi ile tali kusulu olduğu belirlenmiş, ikinci rapor hükme esas alınmıştır. Alınan iki rapor, maddi olguyu ve kusur oranlarını değerlendirmek yönünden tamamen birbiri ile çelişkilidir. Öncelikle bu iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için İTÜ ya da Karayolları Genel Müdürlüğünde trafik alanında uzman bilirkişilerden alınacak yeterli, denetime elverişli, çelişkiyi giderecek nitelikte rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacının trafik kazası sonrasında sürekli işgücü kaybına uğradığı ileri sürülmüş olup, mahkemece hükme esas alınan sağlık raporunda davacının % 35 oranında sürekli işgücü kaybına uğradığı kabul edilmiştir. Ne var ki; anılan raporda, maluliyet oranının belirlenmesinde hangi kriterlerin esas alındığı belirtilmediğinden, hüküm vermeye elverişli değildir. Mahkemece, Adli Tıp Kurumu tarafından Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak düzenlenecek sağlık kurulu raporuna göre malulüyet oranı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetlenemeyen sağlık kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.