Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/5999 E. 2011/7675 K. 19.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5999
KARAR NO : 2011/7675
KARAR TARİHİ : 19.09.2011

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından müvekkilinin eşi olan dava dışı borçlu aleyhine … 11.İcra Müdürlüğünün 2010/2055 sayılı dosyasından yapılan takipte, 15.3.2010 tarihinde uygulanan haciz işleminde borçlu ile ilgisi bulunmayan müvekkiline ait işyerindeki menkulün haczedildiğini, müvekkilinin eşi olan borçlunun haciz sırasında ona ait işyerinde bulunmasının da doğal olduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın süre ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; haciz sırasında borçlunun hazır bulunduğu, tebligatın bu adreste yapıldığı, davacı ile borçlunun karı-koca olduğu, aynı adresi paylaştıkları, mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı lehine olduğu gerekçesiyle, davanın reddine ve mahcuzun değerinin % 40’ı oranında 3.000,00 TL.tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davacı 3.kişi vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
İİK.nun 97/3.maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür.Anılan madde gereğince, mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak, takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur.İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın, 3.kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez.
Somut olayda, mahkemece görülen dava ile ilgili olarak, İİK.nun 97/13. maddesinde öngörüldüğü şekilde, bu dava nedeniyle takibin ertelendiğine veya ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulduğuna ilişkin hiçbir kanıt bulunmamaktadır.Bu durumda, bu dava nedeniyle 3.kişinin tutumu sonucu alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden ve İİK.nun 97/13. maddesi koşulları davalı (alacaklı) yararına oluşmadığından, alacaklı yararına %40 tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan kabule göre ise; hükmedilecek tazminatın matrahını belirlerken takip konusu toplam alacak tutarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise o değerin esas alınması gerekirken, takip konusu asıl alacak tutarının esas alınması da hatalı olmuştur.
Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK.nun438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bette açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının davacı 3.kişinin % 40 oranında tazminata mahkumiyetine ilişkin olan (5) nolu bendinin tümüyle hükümden çıkarılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 19.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.