Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/5591 E. 2012/4946 K. 19.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5591
KARAR NO : 2012/4946
KARAR TARİHİ : 19.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı oldukları aracın, müvekkillerinin murislerinin içinde bulunduğu araca arkadan çarpması sonucu müvekkillerinin murislerinin hayatlarını kaybettiklerini açıklayarak …’nun ölümünden dolayı davacı … için 150.000 TL manevi, 500 TL maddi, davacı …, Mümin ve Mücahit için ayrı ayrı 40.000 TL manevi, …’un ölümünden dolayı davacı … için 125.000 TL manevi, 500 TL maddi, davacı Yaren için 125.000 TL manevi, 500 TL maddi, davacılar Menşure ve Hasan için ayrı ayrı 60.000 TL manevi tazminatın, maddi tazminatlar tüm davalılardan, manevi tazminatlar sigorta şirketi dışındaki davalılardan olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 09.10.2008 tarihli ıslah dilekçesiyle davacılar Serap ve Yaren yönünden maddi tazminat taleplerini 32.626,60 TL’ye, davacı … için 5.152 TL’ye, davacı … için 5.552 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı … vekili, müteveffa… mirasçılarına trafik sigortasından azami teminat tutarı olan 57.500 TL’nin tamamının ödendiğini, diğer müteveffa yönündense müvekkilinin poliçe limitleri dahilinde ve sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, kazanın oluşumunda iddia edilenin aksine müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, istenen maddi ve manevi tazminatların fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Unlu Mam. Gıda Teks.Turz.İnş.San ve Tic. A.Ş. vekili, olayın meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, talep edilen maddi ve manevi tazminatların fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı … için 1.153 TL, davacı … için 1.071 TL maddi tazminatın, davalı … poliçe limitiyle sınırlı ve dava tarihinden itibaren, diğer davalılarsa kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılar Serap, Seydi …, Yaren ve Menşure yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı … için 10.000 TL, davacılar Mesut, Mümin ve Mücahit için ayrı ayrı 4.000’er TL, davacılar Serap, Hasan ve Menşure için ayrı ayrı 10.000’er TL, davacı Yaren için 6.000 TL olmak üzere toplam 58.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK’nun 388/son ve 6100 Sayılı HMK’nun karşılık 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda;
Mahkeme kararında, hüküm fıkrasının birinci bendinde, davacı …’un yerinde görülmeyen maddi tazminat talebinin reddine, ikinci bendinde ise, davacı …’un maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.153 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece, yukarıda anılan usul hükümlerine aykırı olarak, davacı …’un maddi tazminat talebi hakkında hem red, hem kabul verilerek çelişkili hüküm kurulmuş olması, doğru olmayıp bozma sebebidir.
2-Kabule göre de;
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacılar … ve … yönünden sadece manevi tazminat talebinde bulunmuş, maddi tazminat talepleri yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış, 09.10.2008 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacı … için 5.152 TL, davacı … için 5.552 TL maddi tazminatı ıslah yoluyla talep ettiklerini bildirmiştir. Davacının, anılan davacılar yönünden dava dilekçesiyle maddi tazminat talep etmemiş olmasına göre, ıslahla maddi tazminat talebinde bulunabilmesine olanak yoktur. Bu durumda mahkemece, davacılar … ve … yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiştir.
3-Bozma kapsamına göre, sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsamına göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına
, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … şirketine geri verilmesine 19.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.