Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/5247 E. 2012/4518 K. 11.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5247
KARAR NO : 2012/4518
KARAR TARİHİ : 11.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların oğlunun kullandığı bisiklete çarpması sonucu müvekkillerinin oğullarının hayatını kaybettiğini açıklayarak fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle, her bir davacı için 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen, her bir davacı için 20.000 TL olmak üzere toplam 40.000 TL manevi tazminatın davalılar sürücü ve işletenden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25.11.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı … için maddi tazminat taleplerini 9.745,81 TL’ye, davacı … için 8.439,31 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı … şirketi vekili, müvekkilinin 26.11.2007 tarihinde davacı …’a 3.125 TL, davacı …’ye 2.748 TL ödeme yaptığını ve davacıların bu ödeme sonrası müvekkilini ibra ettiklerini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davacıların maddi kayıplarının davalı … şirketi tarafından karşılandığını, talep edilen manevi tazminat miktarlarının da fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 5.549,05 TL, davacı … için 3.757,24 TL olmak üzere toplam 9.306,29 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı tarafın davalı … şirketini ibra ettikleri gözetilerek sigorta şirketi yönünden açılan davanın reddine, davacıların her biri için 15.000’er TL olmak üzere toplam 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, özellikle manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar tarafından davalı … şirketine başvurulması üzerine, sigorta şirketi tarafından 26.11.2007 tarihinde davacı …’a 3.125 TL, davacı …’ye 2.748 TL ödeme yapılmış ve karşılığında davacılardan ibraname alınmıştır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 111. maddesinde “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, konusunda uzman bir bilirkişiye sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarih itibariyle hesaplama yaptırılarak, yapılan ödemeyle ödenmesi gereken gerçek tutarın karşılaştırılması suretiyle verilen ibranamelerin makbuz hükmünde olup olmadığı hususunun KTK 111. madde hükmü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde söz konusu değerlendirme yapılmaksızın davalı … şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı … vekilinin temyiz itirazına gelince;
Sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldıkları paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmişlerdir. Destekten yoksun kalma tazminatı bu hesaplamanın yapıldığı gündeki verilere göre hesaplanmalıdır.
Bu durumda, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan sigorta ödemesinin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek bu konuda bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yapılan ödemeyi farklı bir yöntemle güncelleyerek tazminattan mahsup eden 15.07.2010 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmiş olması isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı … Morçicek’e verilmesine 09.04.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.