Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/5051 E. 2012/3932 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5051
KARAR NO : 2012/3932
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıya ait aracın neden olduğu kazada ölen şahsın hak sahiplerine, aracın kaza tarihinde geçerli bir trafik sigorta poliçesi bulunmadığından Garanti Sigortası Hesabı tarafından toplam 60.293.98 TL ödendiğini, bu meblağın faiziyle birlikte rücuen tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kayıt maliki ise de aracın işleteni olmadığından zarardan sorumlu bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 2918 sayılı KTK.’nun 20/d maddesi uyarınca noterlerce yapılmayan harici araç satışlarının geçersiz olmasına, fer’i müdahil davada taraf olmadığından hakkında hüküm verilemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin
kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, …’nın üçüncü kişilere ödediği tazminatın rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı …’nın rücuya tabi alacağı, zarar görenlere ödediği değil, gerçekten ödenmesi gereken miktar kadardır. Somut olayda, yargılama sırasında trafik kusur uzmanı bilirkişiden rapor alınmış, tazminat yönünden uzman bilirkişiden rapor alınmadan, ödeme miktarı esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece, davacının ödemesine esas aktüer raporu ve dayanağı belgeler, ödeme belgeleri, icra dosyası da getirtilerek, ödeme tarihindeki verilere göre hak sahiplerine ödenmesi gereken gerçek zarar miktarı aktüerya uzmanı bilirkişiye hesaplattırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentta açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 2.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.